Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2809 E. 2014/2948 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2809
KARAR NO : 2014/2948
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : ULUS KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2010/33-2013/32

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan … ada 8, 42, … ada 3, … ada 18, … ada 2 parsel sayılı sırasıyla 1075,30, 3600, 3641,57, 10.122,32 ve 7599,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan … ada 8 ve … ada 3 parsel davalı M.. T.., … ada 42 ve … ada 2 parseller davalı İ.. T.., 155 ada 18 parsel davalı S.. T.. adına miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı A.. K.., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tespitinin iptali ile H.. T.. mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncesinin tarafların ortak miras bırakanı H.. T..’e ait olduğu tarafların da kabulünde olan çekişmeli taşınmazların, muris H.. T.. tarafından sağlığında davalıların babası İhsan İ. T.’e satılarak zilyetliğinin devredilip devredilmediği, böyle bir devir yok ise muris H.. T..’in vefatından sonra terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygun olarak paylaşılıp paylaşılmadığı hususunda toplanmıştır. Davalı yan, 19.02.1986 tarihli, muris H.. T.. tarafından mevki ve yönleri bildirilen altı parça taşınmazın bedeli karşılığında babaları İhsan İ. T.’e satılarak zilyetliğin devredildiği beyanını içeren satış senedine dayanmış, davacı yan ise satış senedindeki imzanın murise ait olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece davalılar tarafından dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara ait olduğu ileri sürülen satış senetlerindeki murise ait olduğu bildirilen imzanın sahte olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı, senet tarihinden sonra çekişmeli taşınmazların zilyetliklerinin de davalıların babası İ. T.’e devredildiği, 27 yıl süren bu zilyetliğe diğer mirasçıların bir itirazlarının bulunmadığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuştur. Ne var ki satışın varlığını ispat yükü, bu olguya dayanan tarafa ait olup, somut olayda ispat yükü taşınmazların muris tarafından babalarına satıldığını ileri süren davalı yandadır. Her ne kadar senedin sahteliğinin ispat edilemediği ve senet tarihinden sonra zilyetliğin de davalılara devredildiği kabul edilmiş ise de senet tarihinin 19.02.1986, murisin ölüm tarihinin ise 24.02.1986 olduğu, arada beş gün gibi çok kısa bir sürenin bulunduğu dikkate alındığında senet tarihinden sonra zilyetliğin devredildiği hususunun dosya kapsamıyla kesin olarak saptandığı söylenemez. Bununla birlikte keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler tarafından … ada 3, 121 ada 8 ve 42 parsel sayılı taşınmazların muris Hasan’ın sağlığında da davalıların babası İhsan tarafından kullanıldığı, … ada 18 parsel ile 161 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ise muris Hasan’ın ölümünden beri kullanılmadığı, 30 yıldır boş durduğu beyan edilmesine karşın mahkemece … ada 3, 121 ada 8 ve 42 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların babası İhsan’ın zilyetliğinin kendi adına asli zilyetlik mi yoksa muris Hasan adına fer’i zilyetlik mi olduğu keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklara sorulup duraksamasız saptanmamış, murisin ölümünden beri boş durduğu beyan edilen taşınmazlarda ise zilyetliğin devir olgusunun hangi somut gerekçelerle kabul edildiği açıklanmamıştır. Öte yandan mahkemece hükme esas alınan senet içeriğini, senette imzası olan aza H.. Ç..’den başka doğrulayan olmamış, bu senet tanığı ise talimatla alınan ilk ifadesinde senetteki imzanın murise ait olduğunu, imzanın muris tarafından akli durumu yerinde olarak yanında atıldığını beyan etmiş, bizzat dinlendiği 14.03.2013 tarihli celsede ise senedi kendisine İhsan İ. T.’in getirdiğini, getirdiğinde murisin imzasının bulunduğunu, yanında H.. E.. da olduğu halde murise giderek yerleri vermek isteyip istemediğini sorduklarını, murisin vermek istediğini beyan etmesi üzerine senedi imzaladığını bildirmiş, yanında bulunduğunu söylediği tanık H.. E.. ise beyanında senedi muhtarın kendisine getirip imzala dediğini ve bunun üzerine imzaladığını, satıma ilişkin bilgisinin bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece tüm bu hususlar netleştirilmeksizin beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden, hüküm vermeye yeterli bulunmayan eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca, Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve tanıklar ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, tarafların murisi H.. T..’in ölümünden önce çekişmeli taşınmazları davalı tarafın miras bırakanı İhsan İ. T.’e satarak zilyetliğini devredip devretmediği, murisin sağlığında da İhsan tarafından zilyet olunduğu söylenen … ada 3, … ada 8 ve 42 parsel sayılı taşınmazlarda İ. T.’in zilyetliğinin kendi adına asli zilyetlik mi yoksa muris Hasan adına fer’i zilyetlik mi olduğu, … ada 18 parsel ile 161 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda zilyetliğin kim tarafından sürdürüldüğü, davalılar murisi İhsan İ. T.’e bir devir yok ise, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemince yapılmış bir taksimin olup olmadığı, taksim yapılmışsa ne zaman ve nerede yapıldığı, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, payına karşılık taşınmaz mal almayanların paylarına karşılık ne aldıkları, her bir mirasçının payına karşılık aldıkları taşınır ve taşınmaz mallarının akıbetlerinin ne olduğu, mirasçılar arasında üçüncü kişilere satış veya devirlere konu taşınmaz olup olmadığı, olmuşsa hangi taşınmazlar yönünden ve hangi pay oranları üzerinden olduğu, tespit gününe kadar paylaşmanın bozulup bozulmadığı ve çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, taşınmazların kim tarafından, ne zamandır, ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu takdirde beyanlar arasındaki çelişki giderilmeli, senet içeriğini ispat yükünün taşınmazların muris Hasan tarafından babaları İhsan’a satıldığını ileri süren davalı yanda olduğu göz önüne alınmalı, bundan sonra tüm delilleri tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.