Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2775 E. 2014/2237 K. 07.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2775
KARAR NO : 2014/2237
KARAR TARİHİ : 07.03.2014

MAHKEMESİ : SAFRANBOLU KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2012/94-2013/6

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan … ada … parsel sayılı 1.103,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı B.. S.. adına tespit edilmiştir. İ. C., N.. C.. ve İ.. C..’un Eflani Kadastro Mahkemesinin 2010/38-2011/7 sayılı dosyasında B.. S.. aleyhine açtıkları tespite itiraz davası sonucunda mahkemece davanın reddine ve çekişme konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ve karar 08.05.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı M.. C.. tarafından irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Asliye Hukuk Mahkemesinde 26.01.2011 tarihinde açılan tapu iptali ve tescile ilişkin dava kadastro tutanağının kesinleşmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine devredilmiştir. Yargılama sırasında N.. C.. ve İ. C., aynı gerekçelerle davaya katılmışlardır. Mahkemece kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda N.. C.. ve İsmail Coşkun yönünden kesin hüküm nedeniyle, M.. C.. yönünden esastan davanın reddine, çekişme konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece katılanlar N.. C.. ve İ.. C.. yönünden kesin hüküm, davacı M.. C.. yönünden güçlü delil olduğu ve aksinin ispatının mümkün olmadığı kabul edilen Eflani Kadastro Mahkemesi’nin 30.06.2011 tarih 2010/38 Esas, 2011/79 Karar sayılı ilamının katılanlar İbrahim ve Nevin yönünden tarafları, konusu ve hukuki sebebinin aynı olması nedeniyle kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Diğer davacı M.. C.. ise, anılan davada taraf olmamakla birlikte irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşmı zilyetliğine dayandığından sözü edilen ilam adı geçen yönünden de kuvvetli taktiri delil niteliğinde olmakla birlikte aksi ispat edilemez değildir. Hal böyle olunca davacı tarafa delillerini bildirmesi için mehil verilerek delillerini bildirmesi halinde bu deliller toplanmak, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, davacının davasını ispatlaması için kendisine olanak tanınmadan, önceki ilamla davalı Bayram lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu ve bu hususun aksinin ispatının mümkün olmadığı şeklinde hatalı değerlendirmeyle başkaca araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.