Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2746 E. 2014/1969 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2746
KARAR NO : 2014/1969
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : GERZE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2012
NUMARASI : 2010/78-2012/50

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında Kuzsökü Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu … ada 12 parsel sayılı 163.61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ölü olduğu belirtilmek suretiyle tarafların ortak miras bırakanı Ali İnce, … ada 8 parsel sayılı 1450.73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1/2 paylı olarak davalı K.. İ.. ile bir kısım davalıların miras bırakanı C. İ. adına tespit edilmiştir. Davacı R.. İ.., paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı R.. İ.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kök muristen kaldığı, taksimi kanıtlama yükümlülüğünün davalılara düştüğü gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olduğu gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazlar başında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazları ve civarındaki bir kısım yerlerin muris A. İ. tarafından sağlığında üç erkek çocuğuna verildiğini, çocuklarının da kendi aralarında paylaştıklarını beyan etmişlerdir. Diğer bir anlatımla çekişmeli taşınmazlar taraflara miras yoluyla değil muris tarafından sağlığında yapılan bağışlama ile intikal etmiş olup çözümlenmesi gereken husus murisin taşınmazları bağışlamasından sonra taraflar arasındaki paylaşmanın ne zaman, nasıl yapıldığı, taşınmazların kim tarafından ve nasıl kullanıldığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar zeminde tarafların nereleri kullandıkları konusunda beyanlarda bulunmuşlarsa da fen bilirkişi raporunda gösterilmediği için alınan beyanlar da denetlenememektedir. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler, davacı tanıkları ile davalılar tarafından dosyaya bildirilen tanıklar huzuru ile yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan, çekişmeli taşınmazların muris tarafından ne zaman taraflara bağışlandığı, taraflarca nasıl paylaşıldığı, kimin nereyi ve nasıl kullandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, önceki keşifte alınan beyanlarla çelişki hasıl olması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, davacının dayandığı 22.06.1992 tarihli senette geçen yerlerin çekişmeli taşınmazlara tekabül edip etmediği sorulmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye yeterli, taraflarca yapılan bir paylaşım var ise nerelerin kime düştüğü hususunda alınacak beyanları harita üzerinde gösterecek şekilde rapor alınmalı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.