YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2691
KARAR NO : 2014/4027
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : TUNCELİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2009/105-2013/38
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastrosu sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Y.Köyü çalışma alanında bulunan . ada 76 parsel sayılı 834,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı H.. K.., 119 ada 81 parsel sayılı 1450,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise eşit paylar ile davalılar H.. A.. ve D.. A.. adlarına tespit edilmiştir. Davacı M.. Ö.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla dava dışı Hasan, Zeki, H. Ö. ve kendisi adına müşterek olarak tespit gören . ada 80 parsel sayılı 685,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlarının, yüzölçümünün eksik tespit edildiği ve bu eksikliğin çekişmeli 119 ada 76 ve 81 parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı M.. Ö.., dava dışı Hasan, Zeki ve H. Ö. ile paydaşı bulunduğu . ada 80 parsel sayılı taşınmaz ile davaya konu 119 ada 76 ve 81 parsel sayılı taşınmazların arasındaki ortak sınırın hatalı olduğunu belirtip, 76 ve 81 parsellere dahil olan bir bölüm yerin paydaşı olduğu 119 ada 80 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemi ile dava açmıştır. Ne var ki, 119 ada 80 parsel sayılı taşınmaz, müşterek olarak tescil edildiği halde davacı M.. Ö..’ün, ne sebeple tek başına mülkiyet iddiasında bulunduğu açıklattırılmamıştır. Hal böyle olunca; öncelikle davacıya dilekçesi açıklattırılarak ortak sınırın belirlenmesi yönünden davacı tarafından 119 ada 80 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarının usulünce davaya katılmalarının sağlanması istenmeli, bu şekilde katılma sağlanamadığı takdirde, davacı M.. Ö..’ün tespitteki payı oranında dava açtığının kabulü gerekeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece, açıklanan nedenle davacı tarafın taraf ve dava ehliyetine ilişkin noksanlık giderilmeksizin yazılı olduğu şekilde esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.