YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2587
KARAR NO : 2014/4025
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : AKÇADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/75-2013/175
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu D. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 1 parsel sayılı 18.790,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; .. ada 9 ve 24 parsel sayılı 7.318,34 ve 8.956,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. B.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. B.. ve A.. D.., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında A.. B.. ve S.. B.. aynı nedenlerle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 104 ada 1, 9 ve 24 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar M.. B.. ve A.. D.. ile katılan A.. B.. ve S.. B.. adlarına, geriye kalan payın ise davalı H.. B.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanları H.B.tan intikal ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Davacı tarafın iddia ettiği şekilde taşınmazların ortak miras bırakanları Haco Başyurt’tan kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 1975 yılında ölümünden sonra muris Haco terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime düştüğü ve kimin kullanımında olduğu, mirasçılar arası satın alma ya da bağışlama olup olmadığı yönlerinde toplanmaktadır. Taksime, satışa ya da bağışlamaya ilişkin ihtilaflarda ispat yükü, kural olarak, bu olguları iddia eden tarafa aittir. Somut olayda, Haco terekesinin taksim edilip edilmediği, pay satışı veya bağışı suretiyle taşınmazların kendisine ait olup olmadığı hususlarının davalı H.. B.. tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Ne var ki davalı H.. B.., 20.6.2012 havale tarihli cevap dilekçesindeki iddiaları hakkında tanık deliline dayandığı ve aynı dilekçesinde tanıklarını bildirdiği halde; mahkemece, keşif ara kararının verildiği duruşmada hazır bulunmayan davalıya, tanık davetiye masraflarını içeren ve keşif gününü bildiren tebligat yapılmadan (yöntemine uygun davalı tanıkları çağrılmadan) davalı tanıkları dinlenmeksizin keşif yapıldığı gibi keşif sonrasında yapılan keşfe davalı tarafından itiraz edildiği halde bu yöndeki eksiklik giderilmeden yazılı şekilde karar verilmiştir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için fen bilirkişisi, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları, yöntemine uygun şekilde keşfe davet edilmek suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm tesis edilmelidir. Kabule göre de,
davacılar M. B. ve A. D.’dan bağımsız hak talebi ile usulüne uygun müdahaleleri bulunmadığı halde, katılan A.. B.. ve S.. B.. yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olup, davalı H.. B..’un temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.