YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2560
KARAR NO : 2014/2274
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : KAŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2009/97-2013/173
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, A. Köyü çalışma alanında bulunan … ada 1, … ada 1, 57 ve … ada 3 parsel sayılı sırasıyla 2.172.22, 316.06, 1.241.93 ve 690,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak hizmet malı niteliği ile davalı A.. K.., adına tespit edilmiştir. Davacı Ç.. K.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda keşif gideri yatırılmadığından ispatlanamayan davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi davalı A.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ç.. K.. temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; kesin süreye ilişin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 19.07.2013 tarihli keşif ara kararında, anılan hususlara tam riayet edilmediği gibi yerel bilirkişilerin zabıta tarafından keşif mahallinde hazır edilmesine karar verilmiştir. Yerel bilirkişilere yapılacak tebligat giderlerinin ve ücretlerin kalemler halinde gösterilmemesi ve yöntemine aykırı şekilde keşif mahallinde hazır edilmelerine karar verilmesi doğru değildir. Bu haliyle kesin süreye ilişkin ara kararın yöntemine uygun süre verilmemiştir. Yöntemine uygun olmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.