YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/256
KARAR NO : 2014/3797
KARAR TARİHİ : 03.04.2014
MAHKEMESİ : ANAMUR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2011
NUMARASI : 2010/64-2011/19
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, G. Köyü çalışma alanında bulunan, .ada .parsel sayılı 12.037,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve M.. K..’nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. K.., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişme konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Hal böyle olunca, husumetin tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda ise dava, sadece beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilen M.. K.. aleyhine açılmış, taraf teşkili tamamlanmamıştır. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. O halde mahkemece davacıya davasını Hazine’ye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, tespit maliki olması nedeniyle ilgili sıfatıyla davanın yöneltilmesi gereken Hazine’ye dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir. Diğer taraftan; çekişme konusu taşınmazın davacı A.. K.. tarafından davalı M.. K..ya devredilip edilmediği, davalının son 5-6 yıldır olan kullanımının neye göre olduğu ve babası olan davacının kullanımı olup olmadığı hususlarında alınan beyanlar yeterli değildir. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için, taraf teşkili sağlandıktan sonra; taraflara delillerini bildirmeleri için kesin mehil verilmeli, bundan sonra tarafların bildirdikleri deliller toplanarak taşınmaz başında keşif yapılıp, mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmak suretiyle taşınmazın fiili zilyetlik durumu belirlenmeli, davacının çekişme konusu yeri davalıya devredip etmediği, davalının kullanımının davacının izni dahilinde mi yoksa devir sebebiyle bizzat kendi adına mı olduğu tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.