YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2498
KARAR NO : 2014/2607
KARAR TARİHİ : 13.03.2014
MAHKEMESİ : DERELİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2012/80-2013/83
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık mirasçılar arasında ortak miras bırakanın ölümünden sonra geçerli bir şekilde paylaşımın yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle tarafların ortak miras bırakanın terekesine dahil, dava dışı başka taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taraf tanıkları ve mahalli bilirkişiler ile taşınmazın başında yapılacak keşifte tarafların ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçılar arasında yöntemine uygun paylaşımın yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa taşınmazların hangi miras ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği, diğer mirasçılara miras payına karşılık terekeden ne verildiğinin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli … ada 1, … ada 1, … ada 1 parsel sayılı taşınmazların tesbitlerinin iptaliyle davacının veraset ilamındaki miras payı oranında davacı adına tapuya tesciline kalan kısmın tespit malikleri adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar S.. A.. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı ve davalı tarafça taksim hususu ispatlanamadığından yazılı olduğu şeklinde karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, bozma gerekleri de yerine getirilmemiştir. Çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık murisin mirasçıları arasında terekesinin taksim edilip edilmediği hususundadır. 14.12.2011 tarihli bozma ilamında, taraf tanıkları ve mahalli bilirkişiler ile taşınmazlar başında keşif yapılarak taksim hususunun araştırılması gerektiği belirtilmişse de mahkemece taraflara tanıklarını sunmak üzere süre verilmediği gibi, 06.03.2013 tarihli keşif ara kararında taraf tanıklarının keşifte nasıl hazır edileceği hususunda açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflara öncelikle tanıklarını bildirmek üzere süre verildikten sonra taşınmazlar başında taşınmazları iyi bilen elverdiğince yaşlı, tarafsız şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı, tespit bilirkişi, mahalli bilirkişi ve tanıklar HMK’nın 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmalıdır. Keşifte taşınmazların kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanından kalan taşınmazların tüm mirasçıların ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazların kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.