Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2474 E. 2014/1966 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2474
KARAR NO : 2014/1966
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : MUDANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2013
NUMARASI : 2012/2-2013/41

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı R. T.’dan kaldığı ve mirasçıları arasında usulüne uygun taksimin yapılmadığı anlaşılmasına göre davacı ve katılan davacıların davalarının kabulüne, miras payları oranında adlarına tesciline, geri kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi, taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki ağaçların kime ait olduğu belirlenerek gerektiğinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazların Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.07.2007 tarih 2007/465-419 E.K. sayılı ilamında yazılı payları oranında muris R. T. mirasçıları adına tapuya tesciline, … ada 474 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan 24-25 yaşları civarında 50 adet incir ağacı ile … ada 80 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 110-120 yaş civarında 31 adet zeytin ağacının davalı tarafa ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı M.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi R. Ta.’a ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı mirasçıları arasında usulüne uygun taksim yapılmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle tüm mirasçılar adına tesciline dair hüküm kurulmuştur. Ne var ki, hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı R. T.’dan kaldığı ve mirasçıları arasında usulüne uygun taksim yapılmadığı belirtilerek davacı ve katılan davacıların miras payları oranında adlarına tescili, geri kalan payın davalı M.. T.. üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Buna göre mahkemece davacı ve katılan davacıların miras payları dışında kalan payların tamamının davalı M.. T.. adına tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmazların R. T.’ın tüm mirasçıları adına tesciline dair hüküm kurulmuş olması olduğu gibi, taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların davalı M. T.’a ait olduğu belirlendiği halde hüküm yerinde davalının adı zikredilmeksizin ve re’sen davaya dahil edilip karar başlığında davalı olarak gösterilen çok sayıda mirasçı bulunduğu gözetilmeksizin muhdesatların “davalı tarafa” ait olduğuna dair infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz olup davalı M.. T..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.