Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2471 E. 2014/1993 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2471
KARAR NO : 2014/1993
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : KADİRLİ 1. KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/08/2013
NUMARASI : 2011/35-2013/37

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan M.. B..’ten kaldığı yanlar arasında bir uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun biçimde bir paylaşmanın yapılıp yapılmadığı yönünde toplandığı açıklandıktan sonra yöntemine uygun şekilde taksim araştırması yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın davacı İ.. S..’nun davasının reddine, müdahiller Z.. T.. ve S.. S.. mirasçılarının davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazların Mahkemece hazırlanan miras bırakan M.. B..’e ait 20.08.2013 tarih 2011/35 Esas numaralı veraset ilamında olduğu gibi tamamı 806400 hisse kabul edilerek, payları kararda gösterilmek suretiyle miras bırakan M.. B.. mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı İ.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında usulüne uygun bir taksim yapıldığı, davacı İ.. S.. tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda muris M.. B..’ün tüm terekesi tespit olunmamış, terekeye dahil taşınmazların ne sebeple kimler adına tespit edildiği saptanmamış, müdahiller Zeliha ve Sultan adlarına tespit edilen 117 ada 7 ve 118 ada 4 parsel sayılı taşınmazların adı geçenlere miras paylarına karşılık olmak üzere verilmiş olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiş, müdahillerden kesinleşen bu parsellerin tespitlerine karşı diyecekleri sorulmamıştır. Diğer yandan, Zeliha ve Sultan yanında davaya müdahil olan ancak sonra feragat dilekçesi sunan Elife’nin, dilekçesi içeriğindeki paylaşmaya yönelik beyanı tartışılmamıştır. Kısaca muris Mehmet terekesinin tüm mirasçılarının katılımı usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği konusundaki, bozma ilamından önceki tereddüt giderilmemiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, muris Mehmet terekesine dahil olan tüm taşınmazlar tespit edilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanından kalıp kalmadığı, ortak miras bırakana ait ise mirasçıları arasında paylaşım olup olmadığı, paylaşım yapılmış ise tüm mirasçıların veya yasal temsilcilerinin katılıp katılmadığı, kime neresinin düştüğü, kimin ne zamandır ve ne sıfatla taşınmazlara zilyet olduğu, paylaşmaya katılmayan mirasçı varsa miras hissesine karşılık ne aldığı, müdahiller Zeliha ve Sultan adına tespit edilip kesinleşen … ada 7 ve … ada 4 parsel sayılı taşınmazların terekeye dahil olup olmadığı ve terekeye dahil ise müdahillere miras paylarına karşılık olarak verilip verilmediği, hususları açıklığa kavuşturulacak şekilde olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; önceki keşiflerde dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile arada çelişki oluşması halinde yöntemince giderilmeli, mirasçı Elife’nin feragat dilekçesinde yer alan taksim yapıldığı ve kendisinin tüm miras hakkını aldığı yönündeki beyanı okunarak sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil tüm taşınmazların tutanakları ve dayanakları ile komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit günü itibariyle taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatların davacı İsmail tarafından kimin adına yaptırıldığı belirlenerek 3402 sayılı Yasa’nın 19/2. maddesi koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye olanak tanır şekilde rapor düzenlenmesi istenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık olarak dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, mirasçı Elife yazılı beyanı ile paylaşmayı kabul edip tüm miras hakkını aldığını bildirdiği halde hükümle tekrar Elife’ye miras payının verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.