Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2411 E. 2014/1933 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2411
KARAR NO : 2014/1933
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : DERİK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/12-2013/9

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında A. Köyü çalışma alanında bulunan … ada 4 parsel sayılı 16851 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Fahrettin ve M.. Ö.., tapu ve vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ispatlanamayan davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 14.02.2013 tarihli oturumda, keşif günü ve saati belirlenmeden keşif masraflarının yatırılması için verilen kesin süre içerisinde davacılar tarafından keşif avansının yatırılmadığı bu nedenle davacı tarafın keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bir diğer ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtların celp edilip dosyaya konulması, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyada bu yönden bir eksiğin bulunmaması gerekir. Bundan sonra keşifle ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretlerle, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiye için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Keşif gün ve saati tayin edilmeden keşif ara kararı verildiği gibi, davacı taraf 8.8.2012 havale tarihli dilekçe ile tapu ve vergi kayıtları ibraz ettiği halde bu kayıtlar ilgili yerlerden getirtilmemiş, dosya keşfe hazır olmadığı halde yasaya aykırı olarak kesin süre verilmiştir. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan ara kararına dayanılarak keşif deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilemez. Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.