Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2382 E. 2014/1990 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2382
KARAR NO : 2014/1990
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : GAZİPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2012
NUMARASI : 2011/172-2012/132

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında Ş. Köyü çalışma alanında bulunan … ada 51 parsel sayılı 7087,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. T.., satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı A.. T.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın zilyetlik ile iktisaba elverişli nitelikte olup davacı yararına zilyetlikle edinme koşulları oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Ziraat bilirkişi rapor içeriğinde taşınmaz üzerinde 3-8 yaşlarında meyve ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın bazı yıllar ekilmeyerek kendi haline bırakıldığını, 20-25 yıldır ara ara ziraat yapıldığını, 1-2 yıl önce iş makinası ile tamamen teraslandığını, jeodeji bilirkişisinin rapor içeriğinde ise taşınmazın birkaç yıl önce iş makinası ile teraslandığı sırada 1-2 metre derinlikteki ham toprak yüzeye çıktığı için parselin genel görünümünün ham toprak – tarım toprağı niteliğinde olduğunu bildirmiş, ancak her iki raporunda sonuç bölümünde taşınmazın imar-ihya edilerek tarım toprağına dönüştürüldüğü beyan edilmiştir. Mahkemece, taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin başlangıç tarihi ile ekonomik amaca uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediğinin tespiti için hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış, taşınmazın fotoğraflarından ve keşif zaptına geçen mahkeme gözlemine göre taşınmaz dağ yamacı şeklinde ham toprak görünümde olduğu halde 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; kadastro tespit tarihi olan 2010 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl öncesini 5’er yıllık periyotlar halinde tespit gününe kadar gösterecek şekilde 3 farklı tarihe ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 kişiden oluşan ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davacı tarafça taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğe zaman zaman ara verilmesinin sebebi ve süresi, hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, dava konusu edilen bu yerin 2010 tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumunu, bitki örtüsü, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.