Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2352 E. 2014/2793 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2352
KARAR NO : 2014/2793
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : FEKE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2011
NUMARASI : 2005/97-2011/66

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında O. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 6, 102 ada 18 ve 19, 108 ada 34, 49, 50 ve 158 parsel sayılı sırasıyla 54476.88, 12034.92, 16161.06, 705.91, 1523.76, 4536.66 ve 25660.17 metrekere yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle D.. K.., 102 ada 18 parsel sayılı taşınmaz davalı B.. K.., 102 ada 19 parsel sayılı taşınmaz davalı A.. K.., 108 ada 34 parsel sayılı taşınmaz davalı F.. K.., 108 ada 49 parsel sayılı taşınmaz davalı B.. G.., 108 ada 50 parsel sayılı taşınmaz davalı A.. K.., 108 ada 158 parsel sayılı taşınmaz davalı Ş.. A.. ve paydaşları ile davacı M. K. adına payları oranında tespit edilmiştir. Davacı M. K., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazlar içinde kendisine ait yerler olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 101 ada 6, 108 ada 34 ve 50 parsel sayılı taşınmazların muris A. K. mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, 102 ada 18 ve 19, 108 ada 49 ve 158 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M. K. mirasçısı H.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, dava konusu 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ait tutanağın edinmesinde malik olarak İbiş oğlu D.. K.. belirtilmiş bu kişinin ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiş olmasına karşın dava dilekçesinin D.. K.. adına bizzat tebliğ edildiği, oysa dosyaya temyiz aşamasında getirtilen nüfus kaydının incelemesinde İbiş oğlu D.. K..’ın ölü olduğunun belirtildiği, bu durumda D.. K.. mirasçılarının davaya dahil edilmedikleri bir başka deyişle davada taraf koşulunun sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına gerilerek hüküm kurulması olanaksızdır. Hal böyle olunca, mahkemece D.. K..’ın tüm mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilerek adı geçenler davaya dahil ettirilmeli, bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, yine adı geçenlerin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, varsa delilleri toplanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek dava şartı sağlanmadan davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 101 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2- Davacı tarafın, dava konusu 108 ada 34 ve 50, 102 ada 18 ve 19, 108 ada 49 ve 158 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz inceleme isteğine gelince; Mahkemece dava konusu 108 ada 34 ve 50 parsel sayılı taşınmazların davacı M. K.’nın miras bırakanı A. K.’dan kaldığı, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, bu nedenle bu taşınmazlar üzerinde muris A. K. mirasçılarının tümünün hakkı olduğu, diğer dava konusu taşınmazlar üzerinde ise davacı ve miras bırakanın bir hakkının bulunmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı halde mahkemece taraflara usulüne uygun kesin süre ihtaratını içerir tanık listesi sunmak üzere süre verilmemiş, davacının ölümü üzerine davaya dahil edilen mirasçılarına da iddialarını ispatlama olanağı tanınmamış, keşifte bir yerel bilirkişi ile bir tespit bilirkişisi dinlenmiş, yöntemince zilyetlik ve taksim araştırması da yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, davacı taraf tanık listesi sunmak üzere süre verilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, 108 ada 34 ve 50 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün davalı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle bu parseller dışındaki taşınmazlar yönünden dava dilekçesine ekli krokide işaretli yerlerin dava konusu olduğu göz önünde bulundurularak, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına taşınmazların geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, özellikle çekişmeli 108 ada 34 ve 50 parsel sayılı taşınmazların davacının murisi A. M. K. mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise taksim sonucu davacı tarafa isabet edip etmediği hususları sorulup, tüm taşınmazlarda zilyetlik ve taksim olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmalı, bundan sonra tüm deliller tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 108 ada 34 ve 50, 102 ada 18 ve 19, 108 ada 49 ve 158 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.