Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2297 E. 2014/2598 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2297
KARAR NO : 2014/2598
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : YENİCE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2007/5-2013/2

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.Köyü çalışma alanında bulunan …. ada 70 parsel sayılı 6155,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Davalı S.. Ç.. adına tespit edilmiştir. Davacı A.. A.., satın alma ve kazandırıcı samanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli … ada 70 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tespiti öncesi davacı Azime’nin kayınpederi olan O. A.’a ait olduğu ve davacı olan gelinine bağışladığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı tesbit öncesi satın alma ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Taraf tanıkları keşifte dinlenmemiş duruşmada dinlenmiştir. Uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle tanıkların HMK’nın 259 ve 290/2. (HUMK. 259) maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmeleri gerekmekte olup duruşmada dinlenmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle yeniden keşif ara kararı verilerek tespit bilirkişi ve tanıklar HMK’nın 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmalı, taşınmazın davacıya kayınbabasından intikal şekli (bağış, taksim vb), kayınbabası ve davacı tarafından ne şekilde kullanıldığı hususları tespit bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK’nın 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, zilyetlik maddi olaylardan olup tespit bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu gözetilmeli, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.