Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2276 E. 2014/1961 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2276
KARAR NO : 2014/1961
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : İSPİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2006/37-2012/92

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan … ada … parsel sayılı 77.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1/2 paylı olarak davalılar Ali ve M.. D.., … ada … parsel sayılı 532.57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı A.. D.., … ada …, … ada .., … ada .., … ada .. parsel sayılı 881.35, 888.58, 444.59, 280.77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1/2 paylı olarak davalılar Ali ve İ.. D.. adına tespit edilmiştir. Davacılar M.. D.., A. ve O.. S.. miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisinden kaldığı, mirasçıları arasında taksim yapıldığı, davalılar tarafında bir insan ömrünü aşan süredir zilyet ve tasarruf edildiği gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Taşınmazlar başında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanları son derece soyut olup taşınmazların kimden kaldığı dahi belirlenmemiş, nüfus kayıtları getirtilmemiş, tarafların belirlenmeyen muris ile arasındaki ırsi bağın da ne olduğu araştırılmamıştır. Mahkemece mirasçılar arasında 1968 tarihinde yapılan noter senedi ile taşınmazları paylaştıkları ancak aralarında uyuşmazlık yaşandığını, bu kez 1972 yılında düzenlenen noter senedi ile asıl paylaşmanın yapıldığı kabul edilmiş ise de söz konusu senetler taşınmazlar başında yapılan keşifte uygulanmadığı gibi 1968 tarihli noter senedinde dokuz mirasçının isminin bulunduğu, 1972 tarihli noter senedinin ise dört kişi tarafından düzenlendiği halde bu sözleşmelere tüm mirasçıların katılıp katılmadığı belirlenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi mümkün değildir. O halde öncelikle davacı tarafa, dava dilekçesi açıklattırılarak çekişmeli taşınmazların kimden kaldığını iddia ettikleri belirlenmeli, murisin tüm mirasçılarını gösterecek şekilde nüfus kayıtları getirtilmeli, tarafların muris ile arasındaki ırsi ve akdi bağı tespit edilmelidir. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tarafların yöntemine uygun şekilde gösterecekleri tanıklar huzuru ile yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların evveliyatında kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, davacıların ya da tarafların ortak murislerine ait olması halinde mirasçıları tarafından usulüne uygun şekilde paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise kime isabet ettiği, davalılara isabet etmiş ise diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu, taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz ve temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.