YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2256
KARAR NO : 2014/2364
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
MAHKEMESİ : İMRANLI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2008/51-2013/3
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu … ada 34 ve 39 parsel sayılı sırasıyla 941.117,62 ve 48.864,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla mera vasfı ile orta malı olarak ve ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. S.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlarda davacının zilyetliğinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacılar tarafından Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddedilmiş olması nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf yararına Kadastro Kanunu’nun 31. maddesi dikkate alınmak sureti ile vekalet ücreti takdiri gerekirken, hem Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hem de 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri dikkate alınmak sureti ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir. Somut olayda; mahkemece asıl dosya ve birleşen dosya davalıları lehine Kadastro Kanunu’nun 31. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı 1.320,00 TL’şer vekalet ücreti takdir edilmiş ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31. maddesine göre, avukat veya dava vekili ile takip olunan davalarda vekalet ücreti davanın önemi, vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları göz önünde tutularak maktuan (götürü) tayin ve takdir olunur. Ancak; takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı, keşif yapılmışsa keşifte belirlenen değere göre, avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nisbi ücret sınırları üstünde olamaz. Keşif yapılmayan durumlarda ise, davanın önemi ile aynı Kanun’un 36/2. maddesi uyarınca ilgili parsele ait son beyan dönemi emlak vergisi değeri göz önünde bulundurulmalıdır. Hal böyle olunca, davalılar yararına Kadastro Kanunu’nun 31. ve 36/2. maddelerinde belirtilen hükümler göz önünde bulundurularak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, sarf edilen emek, hak ve eşitlik ile hak arama özgürlüğü dengesini bozacak miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi uygun olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.