Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/225 E. 2014/1953 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/225
KARAR NO : 2014/1953
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/590-2013/21

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı K.. Y.. ve arkadaşları vekili, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi Fadime İnal’a ait olduğu halde tapu kayıtlarında malik hanelerinin açık olduğunu öne sürerek tüm mirasçılar adına payları oranında adlarına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların Fatma İnal mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, davalı H.. H.. vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince “taşınmazlar hakkında tutanak düzenlendiği ancak tutanak asıllarının nerede olduğu konusunda yeterince araştırma yapılmadığı, öncelikle tutanak asıllarının bulunması, tüm aramalara rağmen bulunamaması halinde askı ilan cetvellerinden yararlanarak tutanakların yeniden ihya edilmesi, daha sonra dava dosyası ile birleştirilerek yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Kadastro Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen görevsizlik kararı uyarınca Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar hakkında yeniden ihya edilmiş kadastro tutanakları doğrultusunda tespit maliki Osman kızı Fadime İ.’ın Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1925 – 1876 Esas ve Karar sayılı mirasçılık belgesinde gösterilen payları doğrultusunda mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacı tarafça sunulan bir kısım mahkeme ilamlarının içeriğine göre çekişmeli taşınmazlar hakkında daha önce Kadastro Mahkemesince yargılama yapıldığı, tutanaklarının kesinleştiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararının verildiği, bu karar uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda temyize konu hükmün oluşturulduğu anlaşılmakta ise de, dosyaya sunulan fotokopi niteliğindeki ilamlara göre çekişmeli taşınmazların tespitlerinin kesinleştiğini kabul etmek mümkün değildir. Her ne kadar mahkemece, sunulan ilamlara ilişkin dava dosyaların akıbeti araştırılmış ise de yapılan araştırma yeterli değildir. O halde öncelikle çekişmeli taşınmazlar hakkında dosyaya sunulan ilamlara ait dava dosyaları Kadastro ve Asliye Hukuk Mahkemelerinden tekrar sorulmalı, bulunamama nedenleri tutanak altına alınmalı, bu hususta esas ve karar defterleri dikkatlice incelenmeli, Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine tescil işlemleri için dava dosyalarının gönderilip gönderilmediği sorulmalıdır. Tüm bu işlemler yerine getirildikten sonra dava dosyalarının bulunması ve verilen kararların kesinleştiğinin anlaşılması halinde Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararında ve Asliye Hukuk Mahkemesince … ve … parsel sayılı taşınmazlar hakkında oluşturulan tescil hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığının kabulü gerekir. Ne var ki; … parsel sayılı taşınmazın askı ilan cetveline göre İbrahim oğlu İ. İ.adına tespit edildiği halde davada taraf olmadığının anlaşılmasına göre, 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi uyarınca taraf haline getirilmeden … parsel sayılı taşınmazın esası hakkında hüküm kurulması usule uygun değildir. Diğer yandan tüm araştırmalara rağmen dava dosyalarının bulunamaması ve ilamların kesinleşmediğinin anlaşılması halinde, çekişmeli taşınmazlar hakkındaki tespit tutanaklarının kesinleştiği kabul edilemeyeceğinden Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmakta görevsiz olup, Kadastro Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi, Kadastro Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında da 1335 parsel sayılı taşınmaz yönüyle İbrahim Oğlu İbrahim İnal’ın davaya dahil edilerek tüm taşınmazlar hakkında tescil hükmü kurulması gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece bu eksiklikler giderilmeksizin işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.