Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2207 E. 2014/1958 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2207
KARAR NO : 2014/1958
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : ERUH KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2004/31-2013/1

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı Hazinenin tutunduğu tapu kaydının dayanağı olan belirtmelik tutanağı ve eklerinin getirtilmesi, taşınmazın Hazine tarafından üçüncü kişilere tahsis edilip edilmediğinin saptanması, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalmadığının belirlenmesi halinde Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığının araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı R.. Y.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak fen bilirkişisi M.Reşit K. tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 24.12.2012 havale tarihli uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle hazırlanan haritada mavi renk ile işaretlenen hattın davacının kullandığı taşınmazın doğal sınırı olduğu izlenimi edinilmekte olup, bu hattın doğu kısmında kalan 654.09 metrekare yüzölçümündeki bölümünün komşu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan sağlık ocağının personeli tarafından çit çekilmek suretiyle kullanıldığı ve sağlık ocağı binasının bir kısmının da bu alanda kaldığının fen bilirkişisince belirtilmesine rağmen, belirtilen bu bölümde davacının fiili zilyetliğinin olup olmadığı, diğer bir anlatımla çekişmeli taşınmazın doğu sınırı tarafında kalan 654.09 metrekare yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı kadastro kanunun 14. ve 46/1. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu belirlenmeksizin taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.