Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/21696 E. 2015/12048 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21696
KARAR NO : 2015/12048
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan 265, 277 ve 278 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve varsa dayanak belgeleri ile … Barajı kamulaştırmasına ilişkin belgelerin getirtilmesi, akabinde yeniden taşınmaz başında keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, baraj kamulaştırma sahasında kalıp kalmadığı, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın ne zaman başlayıp bittiğinin araştırılarak tanık ve bilirkişi sözlerinin hava fotoğraflarıyla denetlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamında mahkemece keşif yapılarak taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlanma ve tamamlanma tarihi ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlanma tarihinin belirlenmesi, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı hususunun araştırılması ve dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskopik inceleme yaptırılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece hava fotoğrafları temin edilmesine rağmen bilirkişice hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmadığı gibi taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlanma ve tamamlanma tarihi ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlanma tarihi mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile belirlenmemiştir. O halde sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, ziraat, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kurulu marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, ayrı ayrı düzenlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, taşınmazda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarında ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları çeliştiği takdirde çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye stereoskopik yöntemle yaptırılmalı, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ve kullanım durumu ile taşınmazın öncesinin mera vasfında olup olmadığı, meradan kazanılmış olup olmadığını kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen gerekçeli rapor alınmalı; HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.