YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2148
KARAR NO : 2014/2941
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : VAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2007/113-2013/11
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında açılan tescil davalarının dinlenmesine olanak bulunmadığı dikkate alındığında çekişmeli 204 ada 55 parsel sayılı taşınmaza komşu 204 ada 28 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören 25.5.1939 tarih 17 sayılı tapu kaydı kapsamının yöntemine uygun şekilde belirlenmesinin gerektiği belirtilerek sağlıklı bir sonuca varılması için 25.5.1939 tarih 17 sayılı komşu 204 ada 28 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydının revizyon gördüğü tüm taşınmazların sorulması, tüm tedavülleri ile getirtilip yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi, çekişmeli 55 parsel sayılı taşınmazın bu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığının duraksamasız saptanması, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün veya tamamının bu tapu kaydı kapsamında kaldığının saptanması halinde tapuda kayıtlı taşımazlar hakkında açılan tescil davalarının dinlenmeyeceğinin düşünülmesi, tapu kaydı kapsamı dışında kaldığının saptanması halinde ise yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılması” gereğine değinilmiştir. Bozmadan sonra müdahil davacı M.. Ç.. miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, müdahil davacı M.. Ç..’ın davasının reddine, davacı A.. Y..’ın davasının kabulüne, çekişmeli 204 ada 55 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile davacı A.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil davacı M.. Ç.. ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımıyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında komşu taşınmazlara uygulanan tapu kaydının yöntemince uygulanarak kapsamının tayin edilmesi ve çekişmeli taşınmazın bu tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının saptanması gereğine işaret edilmesine karşın bozma sonrası yapılan keşifte tapu kaydı yöntemince uygulanmamış, kapsamı tayin edilmemiş, revizyon gördüğü taşınmazlar belirlenmemiş, bozma ilamında belirtilen hiçbir hususta araştırma yapılmadığı gibi bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde gereklerinin niçin yerine getirilmediği hususunda gerekçede hiçbir açıklamaya da yer verilmemiştir. Bozma sonrası yapılan keşif neticesi düzenlenen fen bilirkişi raporunda bozma ilamında bahsedilen tapu kaydının sınırları gösterilmiş ise de keşif tutanağından bu tapu kaydının keşif sırasında uygulanmadığı, fen bilirkişisi tarafından tapu kaydının sınırlarının gösterildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması zorunludur. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle 25.5.1939 tarih 17 sayılı komşu 204 ada 28 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte varsa dayanağı haritası ile birlikte Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dayanılan kaydın az yukarıda sözü edilen taşınmazlardan başka dava dışı taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediği, Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmazla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve davalı olduğu saptandığı takdirde usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca, dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceği yönü üzerinde durulmalı, vurgulanan bu olgunun dava ekonomisi ve sözü edilen tapu kaydının kapsamının sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için zorunlu olduğu özellikle dikkate alınmalı, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, tapu kaydının dayanağı haritası varsa kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının dayanağı haritanın ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlenmeli, haritalar yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalardan yararlanılmalı, aksi halde tapu kaydı sınır yerleri esas alınarak yerine uygulanmalı, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı az yukarıda vurgulandığı gibi haritası yoksa sınır yerleri esas alınarak yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada kaydın revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar özellikle göz önünde tutulmalı, sözü edilen tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, gerektiğinde askeri haritalardan da yararlanılmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu 204 ada 55 parsel sayılı taşınmazın dava dışı komşu 204 ada 28 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir bölümünün sözü edilen tapu kaydının kapsamında kaldığı saptandığı takdirde tapuda kayıtlı taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımayacağı, esasen tapuda kayıtlı taşınmazların tescil davasına konu olamayacağı düşünülmeli, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir bölümü tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı takdirde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda taşınmazın öncesinin kime ait olduğu kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrı ayrı bilgi alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki giderilmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.