Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/21419 E. 2015/12667 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21419
KARAR NO : 2015/12667
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

MAHKEMESİ : KÖRFEZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2011/514-2013/805

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A.Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 357 parsel sayılı 2.005.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı S.. D.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. D.., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetliğinde bulunduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 101 ada 357 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile hükme esas alınan 12.04.2012 tarihli krokili bilirkişi raporunda (A) harfiyle taralı olarak gösterilen 954,83 metrekarelik kısmın ifraz edilerek aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı Kazım oğlu A.. D.. adına tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 357 parsel sayılı taşınmazın, ifrazdan sonra geriye kalan 1.051,13 metrekarelik yüzölçümüyle davalı Hasan oğlu S.. D.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı S.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; 02.04.2012 tarihinde yapılan keşifte davalının, davacının talep ettiği yerin davacıya ait olduğunu kabul ettiği, 05.06.2013 tarihli celsede ise bu beyanından döndüğü belirtilerek; HMK hükümleri uyarınca kabul beyanından dönmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki davalı 5.6.2015 tarihli celsede, 2.4.2012 tarihli keşifte kabul ettiği yerin fen bilirkişilerinin raporuna ekli krokide gösterilen yer olmadığı iddiasıyla kabul beyanından dönmüş olduğunu belirttiğine göre; yeniden keşif yapılarak 2.4.2012 tarihli keşifteki kabul beyanına konu yer ile 12.4.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen yerin aynı yer olup olmadığı belirlenmeli; kabul beyanının konusu olan yer ile raporda gösterilen yerin aynı yer olduğunun anlaşılması halinde kabul beyanının geçerliliğini koruyacağı düşünülmeli; aksi durumda ise toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davalı S.. D..’un temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.