YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21396
KARAR NO : 2015/14547
KARAR TARİHİ : 01.12.2015
MAHKEMESİ: 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2005/350-2013/1017
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 2312 ve 2319 parsel sayılı 3375 ve 41,800 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar Kadastro Mahkemesinin 1990/212 Esas, 1993/104 Karar sayılı 4.5.1993 tarihli ve 10.1.1995 tarihinde kesinleşen ilamı ile 2312 parsel ….., 2319 parsel davacı ….. adına tescil edilmiştir. 2316 ve 2320 parsel sayılı 7600 ve 10725 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar ise Kadastro Mahkemesinin 1990/200 Esas, 1995/137 Karar sayılı 3.10.1995 günlü 20.12.1996 tarihinde kesinleşen ilamı ile ……… adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazların kök murisleri …..intikal ettiği ve taşınmazların davalıların murisi kendisinin halası olan ….ın yapılan taksime razı olmayarak sınırlarını kendi taşınmazı aleyhine genişlettiğinden bahisle dava konusu taşınmazların tapularının iptali ile 2312 parselin kendi adına tapuya tescili, 2316 numaralı parselin doğu tarafından çekilecek doğru bir hatla kuzeyinden; 2320 parselin de kuzeyinden geçen bir hatla sınırın düzeltilmesini ve kendisine ait 2319 parsele eklenmesi ve 2319 parselinde 41,850 metrekare olan yüzölçümünün 11.850 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 2004/7612-9312 Esas-Karar sayılı ve 8.7.2004 tarihli ilamı ile “Davacının, davalıların murisi ve kendi halası olan …..’ın taksime razı olmayarak, taşınmazları davacının aleyhine genişlettiği iddiasıyla dava açtığı, açılan davanın; 2312, 2316, 2319 ve 2320 parsellerin kadastro tutanaklarının mahkeme kararı ile kesinleştiği, kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği, dolayısıyla 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesi uyarınca reddinin bu nedenle doğru olmadığı, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı …… vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.