Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/21017 E. 2015/9751 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21017
KARAR NO : 2015/9751
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : İNCESU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2014
NUMARASI : 2013/200-2014/262

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, H. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi Reis 13.11.2013 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterdiği 455,80 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı A.. H.. adına kayıtlı 232 ada 156 parsele eklenerek tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkin olup, bilindiği üzere ve kural olarak, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin TMK’nın 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkin davalarda TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ile ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise; dava, yasal hasım durumunda bulunan Hazine’ye yöneltilmekle yetinilmiş, taraf teşkili sağlanmamıştır. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Mahkemece karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, taşınmazın sınırları içinde bulunduğu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İncesu Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Öte yandan tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açılan davalarda, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları uyarınca Mahkemece dava konusunun gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan olunacağı, itiraz eden olmazsa ve dava ispatlanmış olursa hakimin tescile karar vereceği düzenlenmiş olmasına rağmen, belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptaline şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 07.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.