Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/21002 E. 2015/9987 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21002
KARAR NO : 2015/9987
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

MAHKEMESİ : KAYSERİ KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 202 ada 69 parsel sayılı 542,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …… kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 202 ada 69 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile … kızı Keziban adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 202 ada 69 parsel sayılı taşınmazın davacının eşi … babası… ait olduğu,… ölümü sonrası davacının eşi … lehine irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil koşullarının oluştuğu, davacı … dava konusu taşınmazın zilyetliğini eşinden bağış yoluyla devir aldığı iddiasının bulunmadığı, mahkemece asıl hak sahibinin belirlenmesi halinde taraf sıfatı olup olmamasının esasa etkili olmayacağı, gerekçeleriyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun değildir. Somut olayda davacı ….. vekilleri tarafından 21.11.2005 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davacı adına tespit ve tapuya tescili talep edilmiştir. Çekişmeli 202 ada 69 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespitinin iptali ve adına tescili istemiyle davacının eşi … tarafından açılmış bir dava veya aynı iddialarla davaya müdahale talebi de bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesinde yazılı kadastro hakiminin re’sen araştırma yapmasını gerektiren koşullar bulunmadığı halde davada taraf olmayan 3. kişi ….. adına tespit ve tescil hükmü kurulması yerinde değildir. Hal böyle olunca, mahkemece davada taraf olanların iddia ve savunmalarıyla bağlı kalınarak davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.