Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2088 E. 2014/4453 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2088
KARAR NO : 2014/4453
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : HALFETİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2012/213-2013/403

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, B. çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, uzman fen bilirkişi rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen 41.229,94 m2 yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın davacı M.. S.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapulama harici olarak bırakılan yere ilişkin tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; “davacı yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddeleri gereğince dava konusu taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği” gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda; mahkemece dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni sorulmuş ancak bu hususa değinen açık cevabi yazı dosyaya alınmamış, bu halde taşınmazın tescil harici kalma nedeni belirlenmemiştir. Öte yandan taşınmaz üzerindeki zilyetliğe dair dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık sözleri soyut ve yetersiz olduğu gibi hava fotoğraflarının incelenmesi dahi yetersizdir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni sorularak alınacak cevabi yazı ile taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni belirlenmeli, dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli Standart Topoğrafik Fotogrametrik harita ile imar-ihya öncesi ve sonrası evreleri kapsayacak şekilde dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıllık üç ayrı evreye ait hava fotoğraflarıyla stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli iki hava fotoğrafı ve varsa en eski uydu fotoğrafları temin edilmeli, mahallinde yeniden keşif yapılarak, jeodozi veya fotogrametri mühendisi ile Ziraat Fakültelerinin Toprak Bölümü Öğretim Üyelerinden seçilecek üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu eli ile inceleme yapılarak çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi niteliği ile imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ile zilyetliğin başladığı tarih kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılmalı, ayrıca son uydu fotoğrafındaki konumu da gösterilmeli, harita mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmaza en yakın kadastro parselleri ile irtibatını gösterecek şekilde ve rapor aldırılmalı, yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişiler ile birlikte tarafların göstereceği zilyetlik tanıkları dinlenmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, öte yandan karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa nedeniyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Halfeti Belediye Başkanlığı adına duruşma gün ve saati tebliğ edilerek taraf koşulu sağlanmalı, Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince belgesizden zilyetlikle edinilebilecek taşınmaz miktarı kuru arazide 100 dönüm ve sulu arazide 40 dönümü aşmayacağından davacının zilyetlikle edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı, Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı olarak tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.