YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2075
KARAR NO : 2014/5536
KARAR TARİHİ : 06.05.2014
MAHKEMESİ : CİDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2012
NUMARASI : 2006/142-2012/84
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 147 ada 9 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 1.350,86 ve 241,28 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bir kısım davacı ve tarafların ortak miras bırakanı N.. S.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar A.. S.. ve arkadaşları tapu kaydına, satın almaya, miras yoluyla gelen hakka, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve bağışlamaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 147 ada 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların 1/4 payının davacı A.. S.., 1/4 payının davacı A.. S.., 1/2 payının ise Cide Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.05.2011 tarih 2011/291-314 Esas-Karar sayılı veraset ilamına göre davacı S.. K.. mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı O.. S.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların öncesinde bir kısım tarafların ortak miras bırakanı N.. S..’na ait olduğu, davacıların dayanağı olan 27.07.1989 tarih 13 ve 14 sayılı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsadıkları, tapu kaydında intikal görmeyen hisselerin hukuki değerini yitirdiği, bir kısım hisse maliklerinin ise davacılara paylarını kayden sattıkları gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir. Taraflar arasında çekişmeli taşınmazların bir kısım tarafların ortak miras bırakanı N.. S..’na ait olduğu ve ölümü ile mirasçılardan bir kısmının taşınmaz üzerindeki hisselerini davacılara satış yoluyla devir ettikleri dosya kapsamı ile belirlidir. Davacıların dayanağı olan tapu kayıtlarının geldisi olan 07.12.1982 tarih 1 sayılı tapu kaydı incelendiğinde bir kısım tarafların ortak miras bırakanı N.. S..’dan intikalen oluştuğu bildirilmiş ve bu tapu kaydının intikaline Asliye Hukuk Mahkemesinin 1951/195-214 Esas-Karar sayılı veraset ilamının esas alındığı belirtilmiştir. Tapu kaydının intikaline esas alınan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1951/195-214 Esas-Karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde murisin çocukları arasında temyiz eden O.. S..’nun kendi miras bırakanı A.. S..’nun adına yer verilmediği, bir başka anlatımla tapu kaydının intikaline esas veraset ilamında A.. S..’nun mirasçı olarak gösterilmediği anlaşılmıştır. Oysa dosya kapsamına getirtilen 02.07.2007 tarihli verasete esas açık nüfus kayıtlarında miras bırakanı N.. S..’nun Havva’dan olma 02.01.1926 doğumlu A.. S.. isimli bir oğlunun daha olduğu, A.. S..’nun 1994 tarihinde dul olarak ölümü ile geriye hükmü temyiz eden O.. S.. ve paydaşlarının kaldığının bildirildiği görülmüştür. Bu anlatılan safahata göre davacıların dayanağı tapu kaydının geldisi 07.12.1982 tarih 1 sayılı tapu kaydının intikaline esas alınan Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1951/195-214 Esas-Karar sayılı veraset ilamı ile nüfus kayıtlarının çelişiği sabittir. Veraset ilamları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğuna göre tapu kayıtlarının intikaline esas alınan bu veraset ilamının iptali için dava açılıp açılmadığının dosya kapsamı ile belirlenmesi zorunludur. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle mahkemece davacıların dayanağı tapu kaydının geldisi 07.12.1982 tarih 1 sayılı kaydın intikaline esas alınan Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1951/195-214 Esas-Karar sayılı veraset ilamının iptal edilip edilmediği araştırılmalı, iptal edilmemiş ise mahkemece davalı tarafa Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1951/195-214 Esas-Karar sayılı veraset ilamının iptal edilmesi amacıyla hasımlı dava açmak üzere usulüne uygun süre verilmeli, verilecek süre üzerine davalı taraflarca hasımlı verasetin iptali davası açıldığı takdirde sonucu beklenerek tapu kayıtlarının intikaline esas alınan veraset ilamının hatalı olduğu, esasen davalı tarafında mirasçı olduğu hükmen belirlendiği takdirde mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi ve tapu kayıtlarının sınırlarını iyi bilen yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşif sırasında gerek tespite esas alınan gerekse davacı tarafın dayanağı tapu kayıtları usulüne uygun olarak yerine uygulanarak kapsamları tereddütsüz belirlenmeli, mirasçı oldukları belirlendiği takdirde A.. S.. mirasçılarının taşınmaz üzerinde tapu kaydı veya terekeden gelen bir haklarının bulunup bulunmadığı, bu haklarını devredip etmedikleri araştırılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkeme bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı O.. S..’nun temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.