Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/20593 E. 2015/12376 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20593
KARAR NO : 2015/12376
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 255 parsel sayılı 5.758,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, 03.11.2009 tarihinde beyanlar hanesine davalı … kullanımında bulunduğu şerhi yazılmıştır. Davacı ….. vekili, çekişmeli taşınmazı müvekkilinin 04.12.1998 tarihli senetle davalıdan satın aldığı iddiasına dayanarak taşınmazın davacının kullanımında olduğunun tespitine, davalının müdahalesinin men’ine karar verilmesi, bu talebi yerinde görülmezse 1.000 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin değiştirilmesi talebi yönünden davanın reddine, tazminat talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kullanım kadastrosu tespitlerine karşı, askı ilan süresi içinde açılacak davalarda 3402 sayılı Yasa’nın 11 ve 26. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemeleri, askı ilan süresi sona erdikten sonra açılacak davalarda ise genel mahkemeler görevlidir. Askı ilanı sonunda itirazsız tutanaklar kesinleştirilip tapu kayıtları oluşturulduktan sonra, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması zorunlu olup, davacının, iddiasını Hazine ve varsa kullanıcı şerhi sahibine karşı kanıtlaması zorunludur. Özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan bu tür davaların, 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesi anlamında çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Bu nedenle, söz konusu davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda dava, beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin değiştirilmesi, bu mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece somut olayda davacının tazminat istemine ilişkin talebi bakımından görevsizlik kararı verilmiş, ancak kullanıcı şerhinin değiştirilmesi talebi bakımından işin esasına girilerek hüküm kurulmuştur. Beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin değiştirilmesi istemine ilişkin davalar, yukarıda açıklandığı üzere çekişmesiz yargı işi sayılamayacağından görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca; beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin değiştirilmesi istemine ilişkin dava bakımından da mahkemece görev yönünden davanın reddine ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına ve usule uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.