Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/20295 E. 2014/14296 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20295
KARAR NO : 2014/14296
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : BAŞKALE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2010
NUMARASI : 2007/8274-2010/46

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 113 ada 21 parsel sayılı 33.083,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M. E. P., M.. P.., Y.. P.. ve C.. P.. adına eşit paylarla tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 113 ada 21 sayılı parselin mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı M.. P.. mirasçısı A.. P.. tarafından temyiz edilmiştir.
Taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Somut olayda; dava dilekçesi ve duruşma gününün dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğine göre 15.07.2007 tarihinde öldüğü anlaşılan davalılardan M. E. P. 16.11.2007 tarihinde bizzat tebliğ edildiği görülmektedir. Ölü kişi adına yapılan tebligat geçersizdir. M. E. mirasçıları usulüne uygun davaya dahil edilmediğinden taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalı M. E. P. mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle duruşmaya başlanarak, davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.