YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2029
KARAR NO : 2014/8620
KARAR TARİHİ : 17.06.2014
MAHKEMESİ : OSMANİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2012
NUMARASI : 2006/2-2012/25
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava ve temyize konu olan taşınmazların tarafların kök miras bırakanı İ.. K..ya ait olduğu ve ölümünden sonra mirasçıları arasında paylaşılmadığının dosya içeriği ile belirlendiği; hükmüne uyulan önceki bozma kararında da 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesi dikkate alınarak hüküm kurulması gereğine değinildiği; hal böyle olunca çekişmeli taşınmazların İ.. K..’nın tüm yasal mirasçıları adına doğru ve infazı mümkün olacak şekilde tescillerine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu E..Köyü .. parsel sayılı taşınmazların 06.9.2012 hakim havale tarihli hukukçu bilirkişi raporunda belirtilen hisse dökümü doğrultusunda tesciline, dava konusu E.. Köyü ..ada . .ve .parsel sayılı taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi uygulaması sonucu tutulan uygulama tutanağı tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, kendilerinin de İ.. K..’nın mirasçıları oldukları iddası ile N.. C.. A..ve T.. C.. ile U..(Can) S.. mirasçılarına eksik pay verildiği iddiasıyla M..(..) D.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan araştırma da karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece uyulan bozma kararları ile çekişmeli taşınmazların kök miras bırakan İ.. K..’dan kalıp paylaşılmadığı ile İ.. K..’nın yasal tüm mirasçıları adına doğru ve infazı mümkün şekilde tescile karar verilmesi hususları kesinleşmiştir. Bu amaçla, uzman bilirkişiden hisse raporu alınarak karar verilmiş ise de, temyiz edenlerin iddiaları ile temyiz dilekçelerine ekledikleri nüfus kayıtlarına göre, hisse raporunun İ.. K..nın tüm mirasçılarını göstermediği ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Temyiz dilekçelerine eklenen belgelere göre davacı M.. C..’ın belirlenen mirasçıları dışında nüfus kayıtlarına göre bekar olarak öldükleri anlaşılan Mustafa ve M.. C..’ın altsoyları bulunduğu gibi, bekar öldüğü görünen A.. S..’nın kızı U.. S..’nın da Mehmet oğlu A.. C..’ın resmi nikahsız eşi olup altsoyunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; temyiz edenlerin ileri sürdükleri iddialar ve temyiz dilekçelerine ekledikleri belgeler de gözetilerek uzman bilirkişiden yeniden hisse raporu alınarak, çekişmeli taşınmazların payları oranında İ.. K..mirasçıları adına tesciline karar verilmelidir. Kabule göre de; adlarına tescile karar verilen kişiler ve pay oranları belirtilmeden ve kararın eki olmayan hisse raporuna atıf yapılarak hüküm kurulmasında da isabet bulunmamaktadır. Temyiz edenlerin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.