YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20262
KARAR NO : 2015/16760
KARAR TARİHİ : 31.12.2015
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ..Köyü çalışma alanında bulunan 149 ada 19 ve 111 parsel sayılı sırasıyla 3.783,93 ve 3.729,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, nedeniyle payları oranında …ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve müşterekleri, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve pay satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parseller üzerindeki davalı paylarının iptali ile davacıların payına eklenmek sureti ile tescile karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu parsellerin davacılar … ve … tarafından kullanıldığı, 14.06.1939 tarih 58 ve 59 sıra nolu tapu kayıtları, Mart 1942 tarih 14 ve 15 sıra nolu tapu kayıtları, 17.02.1953 tarih 21 ve 22 sıra nolu kayıtlar ile 09.06.1972 tarih 32 ve 33 sıra nolu dayanak tapu kayıtlarının anılan taşınmazlara uyduğu ve kadastro tesbitinde de tapu kayıt malikleri adına tesbit gördüğü, dava konusu taşınmazlarda hisse sahibi görülen davalıların 1952 tarihli taşınmaz satış senedi ile hisselerini davacılara sattıkları ve anılan devirlerin taşınmazlara uygulanan 1942 tarih ve 14 sıra nolu tapu kaydının gitti kaydı olan 17.02.1953 tarih ve 121 sıra nolu tapu kaydından açık ve tereddütsüz biçimde kayden de görüldüğü gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, gerekçeli kararda bahsi geçen 17.02.1953 tarih ve 121 sıra numaralı kayıtta yer alıp devre konu olan pay, davalıların kendi payları olmayıp …’ün 1/4 payının satışı neticesinde, 1/3 pay olarak davalıların babalarına geçen paydır. Tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalıların kendilerine ait Haziran 1939 tarih 17 sıra no.lu kayıttaki paylarının satışa konu olmayıp, üzerlerinde durduğu anlaşılmakta olduğu halde bu payın tapu dışı yolla satılıp satılmadığı yönünden araştırma yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazlarda zilyet olan davacıların davalıların yukarıda sözü edilen ve kayden satılmadığı anlaşılan paylarını tapu dışı yolla devralmış olmadıkları hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacıların dayanağı satış senedi keşif mahallinde uygulanarak kapsamı belirlenmeli, senedin sözü edilen paylara ilişkin olup olmadığı tartışılıp, değerlendirilmeli fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
31.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.