YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20238
KARAR NO : 2014/14340
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : BİNGÖL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2011/331-2013/589
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 34 parsel sayılı 8.530,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 103 ada 38 parsele uygulanan vergi kaydında miktar fazlası olarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. K.., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; taşınmazın kesintisiz ve aralıksız 30 yıldan fazla bir süredir davacı tarafından kullanıldığı ve MK’nın 713. maddesinde belirtilen olağanüstü zamanaşımı hükümlerinin somut olayda gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmaz dere kenarında bulunmasına rağmen mahkemece yapılan keşifte jeolog yer almamış, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi açısından tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, bir yerin niteliğini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaz 108 ada 38 parsele uygulanan vergi kaydında miktar fazlası olması nedeni ile Hazine adına tespit edilmiş olmasına rağmen, komşu 108 ada 38 parsele uygulanan vergi kaydı keşifte uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; mahkemece tespit tarihinden geriye doğru en az 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi ve bir jeologdan oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, dere yatağı olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, hava fotoğrafları üzerinde fotogrametri ve jeodezi uzmanından belirtilen hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile incelenmesi suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre dava konusu taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, önceki niteliği, imar- ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, öyle ise imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise taşınmazın hangi
tarihte tarım arazisi haline gelmiş olduğu konusunda rapor alınmalı, ziraatçi ve jeolog bilirkişilerden taşınmazın niteliği, dere yatağı niteliğinde olup olmadığı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, komşu 108 ada 38 parselin tespitine esas alınan vergi kaydı uygulanmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK’nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.