Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/20145 E. 2015/9828 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20145
KARAR NO : 2015/9828
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2013/188-2014/394

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu H. İlçesi A. Köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 3 parsel sayılı 268,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle arsa vasfıyla V.. E.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. K.. vekili, taşınmazın köye ait olduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Köy Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı V.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı köy tüzel kişiliği taşınmazın mülkiyetinin köye ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davacı köye, ne sebeple mülkiyetin köye ait olduğu hususu yani dava sebebi açıklattırılmamış, taşınmaz üzerinde ne zamandır kim tarafından ne şekilde zilyetlik sürdürüldüğü, davacı köyün taşınmaz üzerinde tasarrufu bulunup bulunmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan açıklayıcı bilgi alınmamış, davacı köyde ikamet eden yerel bilirkişilerin beyanına başvurulmuş, tapu kaydının iptaline karar verilebilmesi için davacının taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ispat etmesi gerekliliği üzerinde durulmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacı köye dava sebepleri açıklattırılmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, davacı köyün taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunup bulunmadığı var ise ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazın niteliği tespit edilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, taşınmazın davalıya ait olup olmadığı araştırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.