Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/20092 E. 2015/12741 K. 28.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20092
KARAR NO : 2015/12741
KARAR TARİHİ : 28.10.2015

MAHKEMESİ : SARIVELİLER SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/09/2014
NUMARASI : 2011/9-2014/73

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A.Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 101 (395) ada 20 parsel sayılı 1231,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit tarihinde tüzel kişiliği bulunan A. Köyü adına arsa vasfıyla tespit edilmiş, Hazine’nin açtığı tespite itiraz davası sonucunda köy boşluğu vasfıyla 1217,17 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına, parselden ifraz edilen 14,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı ada 21 parsel numarası ile Hazine’nin açtığı davaya müdahil olan Ş.. A.. adına hükmen tescil edilmiştir. Hazine’nin açtığı davaya müdahil olan Ş.. A..’ın 23.06.2009 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli turuncuya boyalı (F) ve (E) harfi ile gösterilen kısma yönelik davası yönünden (F) ve (E) harfi ile gösterilen yerin paftasında yol olarak gösterilmesi ve bu yere ilişkin tespit tutanağının düzenlenmemesi nedeniyle Kadastro mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiş; dosya Sulh Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı Ş.. A.., 16.03.2011 tarihli dava dilekçesi ile 395 ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 101 (395) ada 20 sayılı parsel ile dava konusu olmayan aynı ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğundan davanın reddine; Sarıveliler Kadastro Mahkemesinin 2006/286 Esas 2009/58 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilen 23/06/2009 tarihli fen bilirkişisi raporundaki (F) ve (E) harfi ile gösterilen kısımlar yönünden ise bu alanların paftasında yol olarak gösterilmiş olması nedeniyle o tarihten itibaren geçen süre zilyetlikle iktisap için yeterli olmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 101 (395) ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davacı Ş.. A..’ın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davacının paftasında yol olarak bırakılan taşınmaz bölümleri hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davacı Ş.. A.., Hazine tarafından 101 ada 20 parsel hakkında açılan davaya müdahil olmuş, uzman teknik bilirkişinin 23.06.2009 tarihli raporunda (E) ve (F) harfleri ile gösterilen talebe konu taşınmaz bölümlerinin paftasında yol olarak gösterildiği, hakkında tutanak düzenlenmediği anlaşılmakla Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine dosya Sulh Hukuk Mahkemesine aktarılmış, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, (E) ve (F) harfleri ile gösterilen talebe konu taşınmaz bölümlerinin paftasında yol olarak gösterilmesiyle hukuki niteliğinin tespit edildiği, tespit tarihinden dava tarihine kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, tespit gününden önceki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davaya katıldığına ve yasalarımızda hakkında tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığına göre tespit günü itibariyle anılan bölümler üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin yasal hasım olması nedeniyle mahkemece, husumetin Hazine’ye yaygınlaştırılmasının düşünülmemesi ve 101 (395) ada 18 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı tarafından usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde, aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde bu parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.