Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/19883 E. 2015/7562 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19883
KARAR NO : 2015/7562
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 109 ada 1, 110 ada 1 ve 115 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 5.107.25, 1.468.36 ve 2.239.48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle ayrı ayrı davalılar … ve … adına tespit edilmiştir. Davacı … miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 109 ada 1, 110 ada 1 ve 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı …’dan tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 109 ada 1, 110 ada 1 ve 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tarafların kök murisi …’a ait olduğu, …’nin ölümü ile terekesinin mirasçıları davacının annesi … ile … kardeşi … arasında taksim edildiği, …’nin annesinden kalan bir kısım yerleri yeğeni davalılar babası …’a 16.7.1959 tarihli senet ile, …’nin de annesinden kalan 2 kıta yeri oğlu davalılar babası …’a 13.02.1972 tarihli senet ile satıp zilyetliğini devrettikleri, bahse konu senetlerin temyize konu taşınmazları kapsadığı, kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, temyize konu taşınmazların kök muris …’dan taksimen annesi … kalıp annesinden de kendisine kaldığı iddiasına, davalı taraf ise temyize konu taşınmazların babaları … tarafından 13.02.1972 tarihli senet ile davacının annesi …’den, 16.7.1959 tarihli senet ile de …’ndan satın alındığı ve zilyetliğin kendilerinde olduğunu savunmuşlardır. Dosya kapsamında davalıların dayandığı satış senetlerinin kadastro sırasında temyize konu taşınmazlar ile birlikte temyize konu olmayan 115 ada 1 ve 3, 112 ada 1, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara da uygulandığı görülmüş, ancak mahkemece mahallinde yapılan keşifte bu satış senetleri sınırları mahalli bilirkişilerce zeminde gösterilmeyerek senetler zemine tam ve doğru olarak uygulanmamış, kapsamları tam olarak belirlenmemiştir. Ayrıca davacının annesi …’ye ait aynı mevkiide başka taşınmazları olup olmadığı, taksimen davacı adına tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Eksik inceleme, araştırma ve değerlendirmeye dayanılarak hüküm verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile dayanağını oluşturan kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında elverdiğince yaşlı ve taşınmazı iyi bilen yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak tespite esas ve davalı tarafın dayandığı satış senetlerinin sınırları tek tek okunarak zemine uygulanmalı, satış senetlerinin kapsamları duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisinden tanıklar tarafından gösterilen sınırların haritada işaretlemesi istenilmeli, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tarafların ortak murisi …’un mirasçıları tarafından terekesinin usulüne uygun şekilde paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise hangi taşınmazın kime isabet ettiği, davacı murisi annesi … payına isabet eden aynı mevkiide başkaca taşınmazlar olup olmadığı, yine taksimen davacı adına tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tespit edilen taşınmazlara ait onaylı tutanak suretleri getirtilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz ve temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 09.6.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.