YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1974
KARAR NO : 2014/16322
KARAR TARİHİ : 29.12.2014
MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2012/15-2013/23
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “öncelikle tapu kayıt malikleri arasında taşınmazların taksim edilip edilmediği ve dava konusu taşınmazların taksimen ve müstakilen tarafların murisi M. (O.) K. isabet edip etmediğinin araştırılması, taşınmazların taksimen tarafların murisi M. K. kaldığının ispatlanması halinde taşınmazların miras payları oranında M. K. mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerektiği, taksim kanıtlanamadığı takdirde ise; M. K. tapu kaydındaki payı tüm mirasçıları adına miras payları oranında tescil edilmesi, davada taraf olmayan diğer müşterek maliklerin payları ise davalı C.. K.. üzerinde bırakılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı G.. K.. ve paydaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kaydı ile M. D. adına kayıtlı olduğu, tapulu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Davalı tarafın dayanağını oluşturan 15.06.1938 tarih ve 10 sıra nolu tapu kaydı ile bu kaydın geldi kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara aidiyeti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dayanak tapu kayıt malikleri arasında taşınmazların taksim edilip edilmediği ve dava konusu taşınmazların taksimen ve müstakilen tarafların murisi M. (O.) K. isabet edip etmediği hususları belirlenmemiştir. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yapılmalı, öncelikle tüm tapu kayıt malikleri arasında taşınmazların taksim edilip edilmediği ve dava konusu taşınmazların taksimen ve müstakilen tarafların murisi M. (O.) K. isabet edip etmediği araştırılmalı, taşınmazların taksimen tarafların murisi M. K. kaldığının ispatlanması halinde taşınmazların miras payları oranında M. K. mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, taksim kanıtlanamadığı takdirde ise; tarafların murisi O. (M.) K. payının icraen satıldığı tarihten sonra eşi Sıdıka’nın payının kayden kendisine hibe
edildiği 5.12.1962 tarih ve 7 nolu tapu kaydı göz önüne alınarak tapu kaydının müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve kadastro tespitinin davalı C.. K.. adına yapıldığı, davacıların babaları Mustafa’dan gelen hakka dayandıkları gözetilmek sureti ile M. K. tapu kaydındaki payı tüm mirasçıları adına miras payları oranında tescil edilmeli, davada taraf olmayan diğer müşterek maliklerin payları ise davalı C.. K.. üzerinde bırakılmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı G.. K.. ve paydaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar