Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/19381 E. 2015/10246 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19381
KARAR NO : 2015/10246
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : MESUDİYE KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, …. Mahallesi çalışma alanında bulunan, 297 ada 2, 5, 309 ada 24, 294 ada 26, 34, 117, 122 parsel sayılı taşınmazlar miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde belirtilerek davalılar … ve arkadaşları murisi … adına, 297 ada 3, 294 ada 98, 118 parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenlerle davalı….. adına, 297 ada 4, 309 ada 26, 294 ada 31, 35, 36, 66, 116 ve 131 parsel sayılı taşınmazlar ise 1/2 paylı olarak davalılar Selami ı ve arkadaşları murisi Yaşar ve davalı ….. adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve ….. ayrı ayrı açtıkları davalar ile çekişme konusu taşınmazların müşterek muris … intikal ettiği ve terekenin usulünce taksim edilmediği iddiasıyla tüm … mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile müşterek kök muris.. mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ….. ve arkadaşları ile davalı. … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişme konusu taşınmazların müşterek kök muris Yusuf’tan intikal ettiği ve terekenin usulünce taksim edilmediği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm verilmiştir. Çekişmeli taşınmazların müşterek muris Yusuf’dan kaldığı dosya kapsamı ile sabit olup taraflar arasındaki ihtilaf çekişmeli taşınmazların taksim edilip edilmediği ve mirasçılar arası pay devirlerinin olup olmadığı noktasındadır. Ne var ki mahkemece davalıların dosyaya sundukları senetlerin kapsamı belirlenmeye çalışılmadığı gibi bütün taşınmazlar yönünden ortak olarak alınan mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları da soyut içerikli olup, ihtilafın çözümü için yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde, yöreyi iyi bilen, taraflarla yakınlığı ve husumeti bulunmayan olabildiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ile taraf tanıkları hazır olduğu halde her bir taşınmaz başında ayrı ayrı yeniden keşif yapılmalı, mirasçılar arasında tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise ne şekilde yapıldığı, kimin ne zamandan beri hangi sebeple zilyet ettiği hususları ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, muristen kalan başka taşınmazlar olup olmadığı ve kimin tarafından kullanıldığı araştırılmalı, dava konusu taşınmazların yöntemince taksime konu edilmediği belirlendiği takdirde, davalıların sundukları senetler ayrı ayrı uygulanarak hangi taşınmazlara ait oldukları kesin olarak belirlenmeli mirasçılar arasında pay devrinin geçerli olduğu gözetilerek tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.