Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/19161 E. 2015/13938 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19161
KARAR NO : 2015/13938
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 230 ada 4, 7, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsel sayılı 4.908.98, 15.132.23, 4.571.60, 3.878.28, 4.998.56, 4.982.89, 4.637.20 ve 9.493.13 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre davalı … ve paydaşları adına, 239 ada 9 parsel sayılı 12.453,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1/3 paylı olarak davalılar …, … ve … adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve … miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların kök muris …’e ait iken ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığını, mirasçıları arasında taksim yapılmadığını öne sürerek payları oranında mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında … ve arkadaşları ile … aynı iddia ve sebeplerle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların 998.400 pay kabul edilerek payları oranında davacılar, geri kalan payların davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm; davalı … ve arkadaşları vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar … ve arkadaşlarının temyizi 230 ada 4, 7, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsel sayılı taşınmazların tamamına, davalı …’in temyizi 239 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payına yöneliktir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların kök muris …’den kaldığı, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. çekişmeli … mevkiinde bulunan taşınmazların kök muris …’e ait iken 1947 yılında ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığı sabittir. Esasen bu yön mahkemenin de kabulünde olup, çözümlenmesi gereken sorun murisin ölüm gününden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksimin bulunup bulunmadığı, varsa hangi taşınmazın kime düştüğü ve kim tarafından nasıl kullanıldığı konusunda toplanmaktadır. Yerel bilirkişi …, büyüklerinden murisin mirasının paylaşıldığını duyduğunu, çekişmeli taşınmazların davalı tarafın kullanımında bulunan yerler olduğunu beyan etmiş, dinlenen diğer bilirkişiler taksim hususunu bilmediklerini ancak hep davalıların kullanımında olduğunu beyan etmişlerdir. Yerel bilirkişi beyanlarında taksim hususu net olarak açığa kavuşturulamamış olsa da; davacıların murisi … ile müdahil davacıların babası … tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinin 1985/187 Esas, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/127 Esas sayılı dosyalarıyla davalılar … ve arkadaşları aleyhine; kök muristen kalan ve rızai taksim sonucunda … ve … mevkiinde bulunan taşınmazların yarısının, çayır tarlasının tamamının kendilerine düştüğü, 1950 yılından 1972 yılına kadar kullandıklarını, ancak davalılar tarafından kullanımlarının engellendiği öne sürülerek el atmanın önlenmesi davası açıldığı getirtilen dava dosyaları ile belirlenmiştir. Her ne kadar, açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle taraflar açısından kesin hüküm teşkil etmemekte ise de, davacı tarafca taksimin varlığı kabul edilmekle, mirasçılar arasında müşterek mülkiyet hükümlerinin geçerli olacağı aşikârdır. Çekişmeli taşınmazların taksimle davacı tarafa düştüğü kabul edilse dahi yukarıda anılan davaların açılış tarihi olan 1988 tarihi ile tespitin yapıldığı 2011 yılı arasında taşınmazların davalıların kullanımında olduğu hususunun tartışmasız bulunmasına göre davalılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinmek için gerekli 20 yıllık zilyetlik süresinin gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca davanın reddi gerekirken kabulüne dair hüküm kurulması isabetsiz olup davalılar … ve arkadaşlarının 230 ada 4, 7, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tamamı, davalı …’in 239 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki 1/3 payına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.