Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/19018 E. 2015/13082 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19018
KARAR NO : 2015/13082
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 205 parsel sayılı 41.793,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalılar murisi …adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra paylaşma nedeniyle intikalen davalılar … ve … adına payları oranında tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf başlangıçta, miras yoluyla gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmış, davalı taraf savunmasında, tarafların murisleri arasında görülen aynı mahkemenin 07.06.1962 tarih ve 1962/83-103 sayılı ilamına dayanmış, davacı taraf bu kez davalı tarafın dayanağı olan mahkeme ilamının kendileri lehine sonuç doğurduğu iddiasıyla taşınmazın batı tarafından 4 dönümlük bölümünün tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Her iki tarafın dayanağı olan ve aynı mahkemenin 07.06.1962 tarih ve 1962/83-103 sayılı ilamına konu dosyada davacı, buradaki davacıların murisi olan …, davalı ise yine buradaki davalıların murisi ve aynı zamanda tespit maliki olan … olup, dava, 1960 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve tenkis istemiyle açılmış, mahkemece, tarafların ilk duruşmadaki anlaşmaları gerekçe gösterilerek dava konusu taşınmazın batı tarafından 4 dönümünün davacıya verilmesine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ile davacı ve davalı tanıkları, tarafların dayandığı mahkeme ilamında sözü edilen taşınmazın dava konusu taşınmaz olduğunu ancak sözü edilen 4 dönümlük kısmın tam olarak nereye isabet ettiğini bilemediklerini beyan ettikleri halde mahkemece, her iki davaya konu taşınmazın mevki olarak uymadığına dair yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. Hal böyle olunca mahallinde, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, sözü edilen 1962 tarihli mahkeme ilamının kapsamı tam olarak belirlenmeli ve bu doğrultuda fen bilirkişisine ifraz haritası düzenlettirilmelidir. Bundan sonra, davaya konu edilen bu 4 dönümlük bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeden ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.