YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1813
KARAR NO : 2014/4539
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
MAHKEMESİ : OLTU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/293-2013/973
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y.. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 22 ve 60 parsel sayılı sırasıyla 2.420,81 metrekare ve 6.591,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ş.. Z.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı N.. A.. irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli . ada 22 ve 60 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ayrı ayrı 1/5 payının davacı N.. A.. adına, 4/5 payının ise davalı Ş.. Z.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı N.. A.. vekili ile davalı Ş.. Z.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından çekişmeli . ada 22 ve 60 parsel sayılı taşınmazların murisin sağlığında taksim edilmesi sonucunda 1/2 payının kendisine ait olduğu iddiasının ispat edilemediği, aynı şekilde davalı tarafından da çekişmeli taşınmazların satın alındığı iddiasının ispat edilemediği, taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı gerekçesiyle davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı, taşınmazların babası tarafından sağlığında kendisi ve kardeşi Mülazım’a verildiğini, davalının da fer’i zilyet olduğunu, davalı ise taşınmazlar üzerinde uzun süredir zilyet olduğunu, taşınmazları 1986 yılında satın aldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında çekişmeli taşınmazların 1/2 payının öncesinin davacıya ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. 1986 yılı ile tespit tarihi olan 2005 yılı arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik süresi geçmediğinden ihtilafın çözümü için halledilmesi gereken sorun çekişmeli taşınmazların 1986 yılında davacı tarafından davalıya satılıp satılmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları satış konusunda bilgileri olmadığını bildirmişlerdir, bizzat gören ve duyan davalı tanıkları ise yine taşınmazların 1986 yılından itibaren davalının kullandığını ve icar paralarının davalıya ödendiğini beyan etmişlerdir. Davacı, davalının zilyetliğinin fer’i nitelikte olduğunu kanıtlayamamıştır. Tüm toplanan deliller sonucu birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın davacı tarafından davalıya satıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine ve
çekişmeli taşınmazların tespit gibi davalı Ş.. Z.. adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 15.4.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.