YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18119
KARAR NO : 2014/13150
KARAR TARİHİ : 17.11.2014
MAHKEMESİ : ELEŞKİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/41-2013/110
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ..Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 6 parsel sayılı 2.622,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle davalı M.. T.. adına, aynı çalışma alanında bulunan 130 ada 68 parsel sayılı 21.038,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle davalılar Halit ve R.. T.. adına tespit ve tescil edilmiş, 130 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 28.11.2011 tarihinde kayden satış suretiyle dava dışı M.. K..’ya intikal etmiştir. Davacı Hazine tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı Hazine, adına tespit ve tescil edilen 130 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 17.11.1963 tarih ve 192 sıra numaralı tapu kaydı miktarının 43.000 metrekare, taşınmazların kadastro sırasındaki yüzölçümünün ise 40.144,35 merekare olduğunu, dayanak tapu kaydındaki eksik miktarın çekişmeli 130 ada 6 ve 68 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, Hazinenin dayanağı tapu kaydı miktarındaki eksikliğin kaydın oluştuğu tarihteki teknik yetersizliklerden kaynaklandığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Tapu iptal tescil davalarında davanın tapu kaydında malik görünen kişi ya da kişilere yöneltilmesi gerekir. Somut olayda çekişmeli 130 ada 6 parsel yönünden davalı gösterilen M.. T..; iptali istenen tapu kaydının maliki değildir. Taşınmaz kadastro sonucu M.. T.. adına tescil edildikten sonra satış yoluyla dava dışı M..K..ya geçmiştir. Dava, tapudaki satış tarihinden sonra açıldığına göre M.. T.. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Çekişmeli 130 ada 68 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesinde de “kayıt ve belgeler harita, plan ve krokiye dayanmakla ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı” hususu düzenlenmiştir. Tarafların dayanağı tapu kayıtlarının tevzi yolu ile oluşturulmuş olması nedeniyle haritalarının bulunması zorunludur. Ne var ki, davacı Hazinenin ve davalının tapu kayıtları haritası (tevzi) ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek ve çakıştırma yapılmak suretiyle zemine uygulanmamış, tapu kayıtlarının kapsamları keşifte haritalarına göre belirlenmeksizin fen bilirkişisinin yetersiz raporuna
dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesi gereğince Hazinenin ve davalı parsele uygulanan tapu kaydının dayanağını oluşturan tevzi haritaları belirtmelik haritalarının (krokilerinin) ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı ve kayıtların kapsamı haritasına göre ve duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, fen bilirkişisinden uygulanan tüm kayıtların kapsamını belirtir, keşfi takibe ve denetime elverişli ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı, ondan sonra tüm delliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.