YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1807
KARAR NO : 2014/6821
KARAR TARİHİ : 23.05.2014
MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2012/591-2013/527
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar, B.. İlçesi T.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında T.. K.. davaya dahil edilmiştir. Mahkemece taraf teşkinin sağlanmasına ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 25.06.2009 tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ile işaretli 25.070,95 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazın 1/6 şar pay ile davacılar M.. Ç.. ve arkadaşları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın dere yatağı olmadığı ve davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenilen davacı tanıkları Küçük M.. Çayı’nın, çok yağışlı olduğu dönemlerde taşması sonucu çekişmeli taşınmaz ile dava dışı taşınmazların su altında kaldığını beyan etmelerine rağmen tanıkların bu beyanları hava fotoğrafları ile denetlenmemiş, çekişmeli taşınmazın güney sınırındaki komşuları 125, 126, 127 ve 151 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları dosya içerisinde bulunmasına rağmen dayanak belgeler getirtilmeyerek çekişmeli taşınmazı ne okuduğu belirlenmemiş, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediğinin belirlenmesi için gerekli olan hava fotoğrafları getirtilip yöntemince uygulanmamış, 24.10.2008 tarihli keşif sonucu ibraz edilen 27.10.2008 tarihli jeoloji raporunda taşınmazın dere yatağı olmayıp taşkınlara maruz kalmayacağı, 15.4.2009 tarihli keşif sonucu ibraz edilen 20.4.2009 tarihli jeoloji raporunda taşınmazın dere yatağı özelliğini yitirmediği, 22.6.2009 tarihli keşif sonucu ibraz edilen 01.7.2009 tarihli jeoloji raporunda ise taşınmazın dere yatağı olmadığı belirtilmek suretiyle raporlar arasındaki çelişki giderilmemiş, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, taşkınlara maruz kalıp kalmadığı yöntemince araştırılmamış, ayrıca TMK’nın 713/4-5. maddesi gereğince yasal ilanlar yapılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. O halde, sağlıklı bir yargıya ulaşmak için öncelikle 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesinde düzenlendiği şekli ile ilanlar yapılmalı, akabinde komşu 125, 126, 127 ve 151 sayılı parsel sayılı taşınmazların dayanak belgeleri getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile birlikte ziraatçı bilirkişi, 3 jeolog bilirkişi ile 1 jeodezi veya fotogrametri uzmanından oluşacak bilirkişi heyetlerinin katılımı ile yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanından çekişmeli taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve 3 ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, 3 jeolog bilirkişi kurulundan taşınmazın dere yatağı olup olmadığı ya da dereden kazanılıp kazanılmadığı, ziraat bilirkişisinden ise taşınmazın niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili rapor alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarından da yararlanılmalı, yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki köylerin tüzel kişiliği kaldırılmış olmakla Beydağ Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da davaya dahil edilmesi gerekir. Bu nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.