YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18
KARAR NO : 2014/1354
KARAR TARİHİ : 14.02.2014
MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında 853 parsel sayılı 3933.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek orman niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı S.. A.. taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Mersin Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı S.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu olarak kabul edilen 44 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına orman niteliği ile tapuda kayıtlı olduğu, kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı, hakkında tutanak düzenlenmediği, 5831 sayılı yasa uyarınca tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında genel mahkemelerde dava açılabileceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı, dava dilekçesinde evveliyatı 44 parsel olan taşınmazın kullanım kadastrosu sonucu 851 parsel sayılı taşınmaz olarak adına kullanıcı şerhinin verildiğini, yaklaşık 4 dönüm miktarındaki bölümüne ise kullanıcı şerhi verilmeksizin Hazine adına tescil edildiğini belirtmiş, 24.01.2013 havale tarihli dilekçesinde dava konusu kısmın 853 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Ne var ki; mahkemece bu husus araştırılmaksızın görevsizlik kararı verilmiştir. Dairemizce geri çevirme sonucu dosya arasına tutanak aslı getirtilen 853 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığı belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının askı ilan süresi içerisinde kullanım kadastrosu sonucunda hakkında tutanak düzenlenen 853 parsel sayılı taşınmaz hakkında kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı gözetildiğinde mahkemece işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava konusu olmayan ve dosya arasına getirtilen 44 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslının iadesine karar verilmemesi dahi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.