Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1793 E. 2014/4531 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1793
KARAR NO : 2014/4531
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2011/686-2013/351

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, H…Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı T.. H.. vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın hali hazırda dere yatağında olup taşkına maruz alan vasfında olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya içeriğinde 22.01.2013 tarihli jeolog bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın dere yatağı vasfında olmadığı, DSİ’nin 15.04.2013 tarihli yazısında çekişmeli taşınmazın 1959 yılı haritasında dere yatağı içinde kaldığı, ancak 1995 yılı haritasında ise dere yatağı dışında kaldığı, yine fen bilirkişinin 05.7.2013 tarihli ek raporunda da çekişmeli taşınmazın derenin yatak değiştirmesi sonucu oluştuğu belirtilmiştir. Terk edilmiş dere yataklarının imar-ihya ile iktisabı mümkün olup taşkınlardan etkilenme riski taşıması zilyetlik ile iktisaba engel değildir. Keşifte alınan beyanlarda da taşınmazın dereye 50-60 metre mesafede olduğu ve 5-6 yıl önce meydana gelen taşkınlardan etkilenmediği belirtilmiştir. Alınan tüm beyanlar çekişmeli taşınmazın 40 yıl kadar önce imar-ihya edilerek tarım arazisine dönüştüğü ve o tarihten itibaren ev ve bahçe olarak kullanıldığını göstermektedir. Yine davacının dayandığı ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2007 tarih ve 2007/2824-2007/3424 Esas, Karar sayılı onama kararı ile Yargıtay denetiminden geçen İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2006 tarih ve 2003/238-2006/333 Esas, Karar sayılı dava dosyasında da H. Ç. sınır başka bir taşınmaz yönünden de 3402 sayılı Kadastro ve TMK’nın 713. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemenin davanın reddine ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Ayrıca, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması,
yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Diğer taraftan hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince Hatay İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediyesi sınırları haline getirilmiş olup, köy ve beldelerin tüzel kişilikleri kaldırılmıştır. Bu nedenle ve aynı yasanın geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca husumetin Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile İskenderun Belediye Başkanlığına da yöneltilmesi gerekmektedir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.