YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17604
KARAR NO : 2014/11659
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : KARAİSALI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2013/2-2013/4
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1995 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında …..Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 30 parsel sayılı 2.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sütununda, taşınmazın 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 1960 yılından beri Z.. D..’ın kullanımında olduğu belirtilerek, tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda ise, çekişmeli taşınmazın Z.. D..’ın kullanımında olduğu belirtmesi yapılmıştır. Davacı N.. K.., çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda hak düşrücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine, kendisini görevli sayarak davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise dava, güncelleme çalışması sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine davacı tarafın fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Güncelleme sırasında kadastro tutanağı düzenlenmediği gibi, güncelleme çalışması sonucu oluşturulan “güncelleme listesi”, 3402 sayılı Yasa’nın 11. maddesi uyarınca askı ilanına dahi alınmamıştır. O halde, 3402 sayılı Yasa’nın 25 ve 26. maddelerinde öngörüldüğü şekilde bir davanın varlığından söz edilemez. Kadastro Mahkemeleri, kesinleşmiş tespitlere karşı açılacak davalarda görevli olmayıp, bu nitelikteki davalarda görev Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine ve dava dosyasının talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin kendisini görevli kabul ederek yazılı olduğu şekilde esasa ilişkin karar vermesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.