Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17469 E. 2015/7268 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17469
KARAR NO : 2015/7268
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Davacı …, … Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın zemindeki durumunun yol olmadığını ileri sürerek adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının 2007 yılında tamamlanıp aynı yıl kesinleştiği, dava tarihine kadar geçen süre içinde hak arama yoluna başvurulmadığı, böylece dava makul sürede açılmadığı gibi tespit tarihinden itibaren 20 yıllık iktisap süresinin de dolmadığı gerekçesiyle red kararı verilmiştir. Ancak, ayni haklar yasal kısıtlama yok ise nitelikleri gereği her zaman ve herkese karşı ileri sürülebilir. Yasalarımızda hakkında tutanak düzenlenmeyen yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacı da kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama da, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulunun 22.04.2015 tarih ve 2013/8-2061 Esas, 2015-1256 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere tespit harici bırakılan taşınmazlara yönelik olarak açılacak davalarda herhangi bir süre öngörülmediğinden mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.