Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17405 E. 2014/14640 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17405
KARAR NO : 2014/14640
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : AKÇAABAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2011/572-2013/271

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 10.06.2014 gün ve saatte temyiz eden Y.. B.. vs. vekili Avukat … geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar 30.9.2011 tarihli dava dilekçesi ile, kadastro sırasında adlarına tespit ve tescil edilen 113 ada 86 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün paftasında yol olarak gösterildiğini, 119 ada 18 parsel sayılı taşınmaz olarak tespit gören taşınmazın ise bir bölümünün yol olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı .. Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu taşınmazlardan paftasında yol olarak gösterilen bölüm kadastro sırasında tescil harici bırakılmıştır. TMK’nın 713/3. maddesi gereğince tescil davasının Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerekmektedir. Ne var ki, bu bölüm hakkındaki dava yalnızca … Köyü Tüzel Kişiliğine yöneltilmiş; Hazine dava da taraf gösterilmemiştir. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hal böyle olunca, Hazinenin ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 2. ve 3. bentleri uyarınca taşınmazın, sınırları içinde kaldığı Trabzon İli’nin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediye sınırı olarak belirlendiği ve Köyün Tüzel Kişiliğinin kaldırılıp, mahalleye dönüştüğü dikkate alınarak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Akçaabat Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, daha sonra tarafların gösterecekleri tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından davaya konu taşınmazlardan birlikte değerlendirilmesi gereği karşısında bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 1100.00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.