Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17388 E. 2014/12830 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17388
KARAR NO : 2014/12830
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/458-2014/191

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Menderes İlçesi .. Köyü çalışma alanında bulunan 1209 ada 6 parsel 4.768,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Ş.. Ö..’un tasarrufunda olduğu belirtilmek suretiyle Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek 23.05.2013 tarihinde malik hanesi açık bırakılmak sureliyle tespit edilmiştir. Davacı Ş.. Ö.. ve arkadaşları tarafından davalılar Hazine ve Menderes Belediyesi Tüzel Kişiliği aleyhine Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının yargılaması sonucunda davanın kabulüne dair verilen hüküm 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro Mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası getirtilerek yapılan yargılama sonunda dava konusu 1209 parsel sayılı taşınmazın 1/5’er pay ile davacılar Ş.. Ö.., M.. Ö.., H.. Ö.., M.. Ö.., B..O.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesinde yer alan “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur.” hükmü uyarınca, kadastro sırasında kadastro tutanağının davalı olarak düzenlenebilmesi için kadastro tespit günü itibariyle derdest bir davanın bulunması zorunludur. Çekişmeli taşınmaz hakkında genel mahkemede açılmış bulunan davanın kadastro tespit gününden önce sonuçlanıp kesinleşmiş olması halinde bu hüküm dikkate alınarak kadastro tespitinin Kadastro Müdürlüğünce tamamlanması zorunludur. Somut olayda; çekişmeli 1209 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 23.05.2013 tarihinde yapılmış; çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağında sözü edilen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/1147 Esas, 2010/14 Karar sayılı ilamı ise 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro tespit günü itibariyle ortada derdest bir dava bulunmadığına göre kadastro ekibince, mahkeme hükmü de dikkate alınarak tutanağın malik hanesinin doldurulması zorunlu olduğu halde, davalı bulunduğundan bahisle malik hanesinin açık bırakılması doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece, “kadastronun olağan usule göre tamamlanması için dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine” karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek malik hanesinin mahkemece doldurulması isabetsizdir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına. 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.