Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17364 E. 2014/15883 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17364
KARAR NO : 2014/15883
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2014
NUMARASI : 2012/88-2014/298

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan108 ada 5 parsel sayılı 1.708,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve S.. U..’in fiili kullanımında bulunduğu, üzerindeki ahırın S.. U..’e ait olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. U.., taşınmazın 600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin aynen muhafazasına, tapu kaydının beyanlar hanesine, S.. U.. ve S.. U..’nun 608,35 metrekare, A.. U..’nun 600 metrekare fiili kullanımında bulunduğu, üzerindeki ahırın S.. U..’e ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı S.. U.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, 05.6.2014 tarihli kısa kararında çekişmeli 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 600 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kullanıcısının A.. U.. olduğu, taşınmazın kalan bölümü ve üzerindeki ev ve ahırın ise S.. U.. kullanımında olduğuna karar verilmiş, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise; çekişmeli 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 608,35 metrekaresinin S.. U.., S.. U.. 600 metrekaresinin ise A.. U..’nun kullanımında bulunduğu, taşınmaz üzerindeki ahırın da S.. U..’e ait olduğuna dair karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. HMK’nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. O halde, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, davalı S.. U.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.