Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17183 E. 2015/12720 K. 28.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17183
KARAR NO : 2015/12720
KARAR TARİHİ : 28.10.2015

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ….Köyü çalışma alanında bulunan 2842, 2843 ve 2844 parsel sayılı 4.784,75; 884,53 ve 6.561,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ….. adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine çekişme konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu, 2843 parsel sayılı taşınmazın kanal, 2842 parsel sayılı taşınmaz ile 2844 parsel sayılı taşınmazın 08.04.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.490,73 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ham toprak vasfı ile Hazine adına, 2844 parsel sayılı taşınmazın geriye kalan ve aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tespit gibi davalı ….. adına tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm davacı Hazine temsilcisi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 2843 parsel sayılı taşınmaz yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu taşınmaz yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- 2842 ve 2844 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece; çekişme konusu 2842 parsel sayılı taşınmaz ile 2844 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ham toprak niteliğinde olduğu ve davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı, 2844 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde ise davalı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazlar üzerinde, kadastro tespit günü itibariyle davalı yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerinde kayıt ve belgesiz olarak bir taşınmazın kişiler adına tesciline karar verilebilmesi için gerekli koşullar belirtilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişileri tarafından, çekişmeli taşınmazların 1965 yılından beri davalı ve bayii tarafından otu biçilmek suretiyle kullanıldığı bildirildiği, keşif sonucu hazırlanan üç kişilik ziraatçı bilirkişi raporunda 2842 parsel sayılı taşınmaz ile 2844 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümünün tarım arazisi niteliğinde olmadığı, (A) bölümünün ise tarımsal vasfının olduğu bildirildiği halde jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından hazırlanan raporda ise 2842 ve 2844 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümünün 1989 yılına ait hava fotoğrafında tarım arazisi niteliğinde olduğu (A) bölümünün ise tarımsal faaliyet yapılmamış yerlerden olduğu bildirildiği görülmektedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın niteliğini belirlemek hususunda doğan bu çelişkiler yöntemince giderilmediği gibi çekişmeli 2842 ve 2844 parsel sayılı taşınmazların 1989 tarihinden sonraki kullanım durumu, taşınmazların terk edilip edilmediği, terk edildi ise hangi bölümlerinin terk edildiği, hususları yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın varsa kadastro tespit gününden öncesinde ve 1989 yılından sonrasında çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları dosya içine getirildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişi hazır olduğu halde yapılacak keşifte; yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, özellikle 1989 yılından sonraki tarihlerde kullanım durumlarında değişiklik olup olmadığı, çekişmeli taşınmazların tamamı ya da bir bölümünün kullanımının terk edilip edilmediği, gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının sözleri komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmelidir. Yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Keşfe katılacak üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, eğim, toprak yapısı ve bitki deseni yönlerinden değerlendirmeleri ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeleri içerir; çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden; çekişmeli taşınmazın kadastro tespit gününden önce ve 1989 yılından sonra çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile dosya içerisinde bulunan 1975 ve 1989 tarihli hava fotoğrafları üzerinde karşılaştırmalı olarak özel aletlerle incelemeler yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın imar ve ihya edilerek ilk olarak ne zaman kullanılmaya başlandığı ile devamındaki kullanımın şekli ve süresi hususlarında değerlendirmeleri içerir, çekişmeli taşınmaza ait harita ile ölçeği eşitlenmiş hava fotoğraflarını çakıştırmalı şekilde gösteren ve önceki bilirkişi raporlar arasındaki çelişkiyi de irdeleyip giderecek şekilde ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden, yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarınca gösterilen sınırlar ile uzman bilirkişilerce açıklanan nitelik sınırları işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tarihi itibariyle davalı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca edinme koşularının oluşup oluşmadığı hususları tartışılıp değerlendirilerek ulaşılacak sunuca göre bir karar verilmelidir. temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.