Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17145 E. 2015/15152 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17145
KARAR NO : 2015/15152
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2012/39-2013/34

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 1523 parsel sayılı 188.616,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı ……., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazının bir bölümünün mera sınırları içinde bırakıldığını öne sürerek bu bölümün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen 8.845,02 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tarla, (B) ile gösterilen 18.488,30 metrekare yüzölçümündeki bölümünün taş ve mozayik ocağı ve tesisi niteliği ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişinin rapor ve haritasında (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli 1523 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebinde kadim mera olduğu belirtilmek suretiyle mera olarak sınırlandırıldığı halde, usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, davada yararı bulunmayan komşu köylerden bilirkişilerin belirlenerek dinlenilmesi gerektiği düşünülmeksizin taşınmazın bulunduğu köyden bir yerel bilirkişi ile bir davacı tanığı dinlenilmekle yetinilmiş, tespit tutanağının aksine karar verilmesine rağmen tespit bilirkişilerinin de beyanlarının alınması gerektiği unutulmuştur. Her ne kadar 1952 tarihli hava fotografında çekişmeli taşınmaz bölümünün tarım arazisi olarak kullanıldığı zirai bilirkişi tarafından verilen raporda belirtilmiş ise de hava fotoğrafları üzerindeki incelemenin uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından yapılması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle hüküm gününden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ……Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca ……… Büyükşehir Belediyesi ile …… Belediyesinin davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmelidir. Taraf teşkili sağlandıktan sonra taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1952 ile 1992 yılları arasındaki dönemlere ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan komşu köylerden seçilmiş 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye 1952 tarihli ve sonradan dosyaya getirtilen tüm hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmalı, kadastro paftası ile renkli uydu fotoğraflarının çakıştırılmak suretiyle rapor hazırlattırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım durumu, öncesinde mera olup olmadığı, dava konusu olan taşınmaz bölümü ile geri kalan ve mera olarak sınırlandırılan taşınmaz bölümü arasında ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı, meradan kazanılmış olup olmadığını kesin olarak belirleyen taşınmazı değişik yönlerden gösteren renkli fotogralarla desteklenmiş raporlar alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı gibi kabule göre de hüküm yerinde taşınmazın dava konusu olmayan geri kalan bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratılarak sicilin oluşmasının engellenecek şekilde bu bölüm hakkında hüküm kurulmaması dahi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.